labratuvar eti

LABORATUVARDA ET ÜRETİLİR Mİ?

Günümüzde konuşulan konulardan biri de 3D yazıcı teknolojisi ile gıda maddelerinin üretilmesidir. Kişilerin sağlığı üzerine etkisi, üretilen gıda maddelerinin besleyicilik ve besin kalitesi özellikleri, tüketicilerin beklentilerini karşılayıp karşılamaması gibi sorular da bu yeniliklerle birlikte ortaya çıkmaktadır. Gelin sizlerle birlikte “laboratuvarda üretilen” bu besinleri biraz konuşalım.

3D yazıcılar ile besin maddesi üretme fikri aslında oldukça yeni, bu soru ilk kez 2001 yılında soruldu ve ilk besin maddesi 2009 yılında üretildi. Sonrasında gelişmeler hızlandı ve birçok besin maddesi ve besin üretimi gerçekleştirildi. Bu üretimlerin temelde iki amacı bulunmakta; besin zenginleştirmek ve besin alternatifleri geliştirerek besin israfını önlemek, iklim değişikliklerini önlemek ve besin üretim alanlarını geliştirmektir.

Peki 3D yazıcı teknolojisi ile geliştirilen bu besinlere genel anlamda neden ihtiyaç duyulmakta?

Günümüzde kırmızı et başta olmak üzere genel olarak hayvansal gıda üretiminin iklim değişiklikleri üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. İneklerin çıkardıkları metan gazından tutun bir kg et üretiminin tonlarca su kaybına neden olmasına kadar birçok etken hayvansal gıda tüketiminin kontrol altında bulundurulması konusunu gündeme getirmektedir.

Yapılan çalışmalara göre, bu şekilde ilerlersek 2050 yılında dünya nüfusuna yetecek kadar besin bulmak imkansız olacak. Bu nedenle hem su kaynaklarını korumak hem de gıda alternatifleri geliştirerek geleceğe yatırım yapmak ve iklim değişikliklerini önlemek adına etkin adımlar atmak gerektirmektedir.

Niyetimiz elbette bu konuda felaket senaryoları ile sizleri huzursuz etmek değil, ancak bu konunun neden gündeme geldiğini bilirsek ilerleyişini daha iyi okuyabilir ve tüketilebilirliğine dair taleplerimizi geliştirerek farklı bir bilinç geliştirebiliriz.

Konumuza geri dönecek olursak…

3D teknolojisi ile besin üretimi var olan besinlerin içeriğini geliştirmek adına başarılı sonuçlar vermeye devam etmektedir. Konunun bir de farklı içeriklerden alternatif besinler üretme kısmı var ki… Pek ilginç geliyor kulaklara.

Geçtiğimiz zamanlarda pancar, soya gibi içeriklerden et üretimi gerçekleştirildi. Eti geliştirirken pişirme aşamasındaki renk dönüşümlerinden tutun etin sulanmasına tadının arzu edilir derecede olması ve ete benzemesinden tutun, besin içeriği olarak da alternatif bir örüntü sunmasına kadar her detay dikkatlice düşünülmekte.

Olmayan bir besini birçok açıdan alternatif sağlayacak ve arzu edilecek seviyeye kavuşturarak üretmek hiç de kolay değil, tahmin edersiniz. Bilim insanları neredeyse bütün beklentileri karşılayan içerikler üretmeye başladı bile. Üretilen içeriklerinin yanı sıra bireylerin bu besinlere bakış açısı da oldukça etkili bir rol üstlenmekte. Bireylerin “laboratuvarda üretilen” bu yapay besinlere önyargılı yaklaşması mümkündür. Bu nedenle üretilen besinlerin ne amaca hitap ettiğini ve fonksiyonellerini bilmek gerekmektedir.

Bu yazımızda “laboratuvarda üretilen” bu besinlere kısaca bir giriş yaptık, sonraki yazılarımızda konuya biraz daha detay vererek ilerleyeceğiz.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif