İntermittent Fasting (Aralıklı Oruç)

İntermittentFasting (Aralıklı Oruç) ve Bağırsak Sağlığı

Aralıklı oruç diyetleri temel olarak dönüşümlü açlık, zaman kısıtlı beslenme ve dini orucu kapsamaktadır. Dönüşümlü açlık; besinlerin arzu edildiği zamanda, istenildiği kadar olarak tüketildiği beslenme günleri ile bireylerin enerji ihtiyaçlarının %25’ini tükettiği açlık günlerinden oluşmaktadır. Zaman kısıtlı beslenme terimi, besin alımının her gün 8 saat veya daha az bir zaman dilimi ile kısıtlandığı bir beslenme düzenini temsil etmektedir. Dini oruç ise, bir ay boyunca (29–30 gün) şafak ve gün batımı arasında yeme ve içmekten kaçınma anlamına gelmektedir.

Aralıklı enerji kısıtlaması, ağırlıklı olarak çok düşük enerji sağlayan diyetlere dayanan aralıklı besin alımı dönemleri ile sağlanmaktadır. Çok düşük enerjili diyetler 800 ve daha az kkal/gün olan enerjiyi içermekte ve yetişkin obezite tedavisinde 12 haftadan daha uzun süre kullanılması önerilmemektedir.

Aralıklı açlık diyetlerinin çıkış noktası olan 5:2 diyet şeklini içeren dönüşümlü açlık diyetleridir. Bu diyet şekli; beş gün düzenli beslenmeyi, iki gün kadınlar için <500 kkal/gün enerji alımı erkekler için <600 kkal/gün enerji alımını içermektedir.

Amerikan Journal of ClinicalNutrition dergisinde yayınlanan bir çalışmada (Alternate-dayfastingandchronicdiseaseprevention: a review of humanandanimaltrials) dönüşümlü açlık ve %15-40’lık enerji kısıtlamasının açlık insülini ile glukozkonsantrasyonlarının azaltılması üzerindeki etkisi karşılaştırılmış, sonuçlar benzer bulunmuştur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, dönüşümlü açlığın toplam plazma kolesterolü ve trigliserid (TG) konsantrasyonlarını düşürdüğü ve hücre proliferasyonu gibi kanser risk faktörleri üzerinde yararlı etkileri olduğu saptanmıştır.

2013 yılında Amerikan Journal of ClinicalNutrition dergisinde yayınlanan, sağlıklı ve fazla kilolu bireyler üzerinde dönüşümlü açlığın 12 hafta uygulandığı randomize kontrollü bir çalışmada ağırlık kaybının ortalama %6 olduğu belirlenmiş ve dönüşümlü açlığın ağırlık kaybı için etkili bir strateji olduğunu gösterilmiştir.

Dönüşümlü açlığın vücut ağırlığı ve koroner kalp hastalığı (KKH) riskini azaltma üzerindeki etkilerini test etmek için yapılan çalışmalarda dönüşümlü açlığın; 8–12 haftalık tedavide ağırlık kaybı (vücut ağırlığında %5-6 azalma) ve viseral yağ kütlesi kaybı (bel çevresinde 5–7 cm azalma) için etkili olduğunu gösterilmektedir. Ancak normal beslenmeye geri dönüldüğünde kalp hızının da dönüşümlü açlık uygulaması öncesi dönemdeki seviyelerine çıktığı görülmüş olup, dönüşümlü açlık uygulamasının kardiyovasküler sağlığı yalnızca uygulandığı dönemde geliştirebildiği belirtilmiştir. Bu durum, iyileşmenin aslında kalıcı olarak gerçekleşmediğini göstermektedir.

Aralıklı açlık uygulaması ile hiperkolesterolemik (düşük dansitelilipoprotein reseptör eksikliği) farelerin glukoz metabolizmasının olumsuz etkilendiği yapılan çalışmalarca gösterilmiştir. Yapılan çalışmaların çoğu küçük örneklemli ve kısa süre takiplidir (<6ay). Aralıklı açlık diyetlerinin uzun dönem etkilerini belirten çalışmalar gereklidir.

Aralıklı açlık diyetleri verilerinin yağsız vücut kütlesini korunumunu göstermek için yeterli güce sahip olmadığı belirtilmiştir.Fazla kilolu ve obez bireyler üzerinde yapılan ağırlık kaybı çalışmalarında aralıklı açlık ve sürekli enerji kısıtlaması uygulamalarındaki yağsız kütle kaybının benzer olduğu ve yağsız kütle korunumunun besin zamanlaması ile değil diyetin protein içeriğiyle bağıntılı olduğu gösterilmiştir.

Ayrıca bu diyetin her birey tarafından uygulanabilir olmadığının da belirtilmesi gerekir. Normal ağırlık ve normal beden kütle indeksine sahip bireylerin aralıklı açlık diyetleri sürdürülebilirliğinin de düşük olduğu saptanmıştır. Aralıklı açlık diyetinin kısıtlama günlerinde günlük rutin aktivitelerini yürütmede zorluk çektikleri belirtilmiştir. Bunlara ek olarak aralıklı açlık diyetlerinin normal vücut ağırlığı ve normal beden kütle indeksine sahip bireylerde ağırlık kazanımını önlediğine dair çalışmalar da yetersizdir.

İntermittentFasting ve Bağırsak Sağlığı

Journal of AnualRewiev of Nutrition dergisinde yayınlanan bir makalede, intermittentfasting’in gut mikrobiyotasını yeniden şekillendirme, epitel hücrelerin korunmasını ve çoğalmasını uyarma gibi etkinliklerine bağlı olarak bakteriyel translokasyon, besin metabolitleri, besinlerin metabolize edilişi, enerji absorbsiyonunu etkileyebildiği ve bu şekilde bağırsak sağlığını olumlu yönde etkileyebildiği ifade edilmektedir; ancak bazı çalışmalarda ise uzun süreli açlığa bağlı olarak bağırsak permabilitesinin azalabileceği buna bağlı olarak toksik madde birikiminin artacağı, mikrobiyotanın olumsuz etkileneceği ve sistemik inflamasyon seviyelerinin yükseleceği ihtimalinin altı çizilmektedir.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif