haşimato ve beslenme

HAŞİMATO VE BESLENME

Kronik lenfositik tiroidit ve kronik otoimmün tiroidit olarak da bilinen Hashimoto Tiroiditi (HT), günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık bozukluklarının karmaşık etkileşimlerinin gelişimine katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Oluşma mekanizmasında, bağışıklık ve tiroid hücreleri tarafından sentezlenen çeşitli bileşiklerin vücutta enfeksiyon oluşturması ve tiroid yıkımına neden olması vardır.

Tiroit fonksiyonlarında görülen bozukluklar metabolizma hızını, merkezi sinir sistemi işlevlerini, vücut sıcaklığının düzenlenmesini, kas kuvvetinin korunmasını, menstrual düzenin devam etmesini, kolesterol seviyelerinin istenilen düzeylerde olmasını ve vücut ağırlığının korunmasını zorlaştırmaktadır. Belirtileri ise yorgunluk, kontrolsüz kilo alımı, kansızlık, guatrdır.

Beslenme faktörleri ile ilgili olarak kanıtlar iyot, selenyum, demir ve D vitamini yetersizliğine dikkat çekmektedir.

Minerallerin Haşimato Tiroiditi Üzerine Etkisi

İyot: Diyetle alınan iyot alımının düzeyi, popülasyonlardaki tiroid bozukluklarının üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Otoimmün tiroidit/HT ile ilgili olarak iyot eksikliğinin tiroid üzerinde çoklu olumsuz etkileri olduğu kabul edilirken, özellikle genetik olarak duyarlı bireylerde iyot fazlalığı ile bir ilişki olduğuna dair daha fazla kanıt vardır. Bu konuda doktorunuzun yönlendirmesi ile iyotlu ve iyotsuz tuz tüketmeye özen göstermelisiniz.

Selenyum: Selenyum takviyesinin otoimmün tiroiditte klinik iyileşme sağladığına dair kanıt olmamasına rağmen, selenyumun tiroid bezlerinde en fazla bulunan minerallerden biri olması, insan sağlığında önemini ortaya koymaktadır. Özellikle yetersiz, yeterli veya yüksek iyot alımı olan bölgeler selenyuma daha fazla ihtiyaç duyabilmektedir. Kadınlar tiroid bozuklukları açısından daha büyük risk altındadır ve bu nedenle özellikle hamilelikte ek selenyum gereksinimi daha yüksek olabilir. Brezilya fıstığı en zengin selenyum besin kaynağı olmasına rağmen, içeriği 0.03 ile 512 mg/kg taze ağırlık arasında değişen çok değişken olduğundan ve toksik olabilen yüksek baryum içeriğinden dolayı ana kaynak olarak önerilemez. Organ etleri ve deniz ürünleri en iyi kaynaklardır, bunu kas etleri ve tahıllar izlemektedir. Çin’de selenyumla zenginleştirilmiş çay bir seçenektir. Açıklanan kaynaklar göz önüne alındığında, Batı’daki veganlar ve vejeteryanlar özellikle yetersiz selenyum alımı riski altındadır. Selenyum gerekli olmasına rağmen aşırı alımı toksiktir; 200 µg/gün selenyum takviyeleri genellikle güvenli olarak kabul edilmektedir.

Demir: Demir eksikliği tiroid metabolizmasını bozmaktadır. Kırmızı et ve karaciğer gibi organ etleri demirin en iyi kaynaklarındandır. Yumurta, kurubaklagiller, koyu yeşil yapraklı Sebzeler ve pekmez demir yetersizliği olan bireylerde diyete eklenmelidir.

D Vitamini: HT hastalarında daha düşük D vitamini durumu bildirilmiştir.

Sonuç olarak, haşimatolu bireylerde herhangi bir eksikliği düzeltmek için hastaların demir (özellikle adet gören kadınlarda) ve D vitamini durumu kontrol edilmelidir. Ayrıca yeterli selenyum alımı iyot eksikliği/fazlalığı olan bölgelerde hayati önem taşımaktadır.

KAYNAKÇA

  1. Multiple nutritional factors and the risk of Hashimoto’s Thyroiditis, DOI: 10.1089/thy.2016.0635
  2. Multiple nutritional factors and thyroid disease, with particular reference to autoimmune thyroid disease, doi:10.1017/S0029665118001192, 2018

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif