geç kalma günü

Geç Kalma Günü

Geç kalmak kavramından ne anladığımız hayatımızda var olan durumlara, almamız gereken kararlara ve değiştirmeyi düşündüğümüz bazı alışkanlıklarımıza bağlı olarak değişim gösterecektir elbette. Ben bu zamana kadar sağlıklı bir beslenme ve yaşam alışkanlığı edinme yolunda kendilerine eşlik etme şansını bulduğum binlerce güzel insan birlikte edindiğim tecrübenin ışığında bir şeyler paylaşmak istiyorum.

Güne Geç Kalma!

Sizlere ilk önerim güne ve günün size getireceklerine geç kalmayın! Sabah insanı olmak herkes için kolay değil biliyorum. Ama arada bir bunu denemekte fayda görüyorum, sadece ben değil tabi ki. Bilim insanlarının genel önerisi de bu yönde 😊
Sabahları erkenden uyanarak güne başlamanın hem fizyolojik hem de ruhsal olumlu etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Sabahları küçük egzersizler ve sağlıklı bir kahvaltı sizi hem zinde tutacak, bağışıklığınızı güçlendirecek ve ruh halinizi iyileştirecektir.

Öğünlerine Geç Kalma!

Vücudunuz günlük, aylık, yıllık birçok ritme sahiptir. Bu ritimler fizyolojik olarak gerçekleşmesi gereken tüm reaksiyonların zamanlayıcıları ile üstün bir kontrol mekanizması halinde sağlanmaktadır. Burada en önemli zamanlayıcılar merkezde beyin; vücudun diğer bölgelerinde ise bağırsak, pankreas ve karaciğer gibi önemli organlarda yer alan kontrol mekanizmaları olarak tanımlanmaktadır.
Işık bizlerin özellikle günlük ritimlerini düzenlemede en önemli uyaranlardan biridir. Ancak gün içerisinde yapmış olduğumuz diğer davranışlar da bu zamanlayıcıların fonksiyonları üzerine etkinlik göstermektedir. Yani demek istiyorum ki; günsel döngülerimiz hem ışık gibi temel belirleyiciler tarafından düzenlenmektedir; ancak bizlerin sahip olduğu davranışlar da vücudumuzun bu düzenleyicilere verilen cevaplarını önemli oranda etkilemektedir.

Beslenme saatlerimizin önemli olduğunu gösteren en önemli noktalardan biri de, merkezi kontrol mekanizmalarının gece ve gündüz sırasında farklılıklar göstermesi ve bu farklılıklara bağlı olarak kazanılmış beslenme alışkanlıklarının sağlığı olumlu yönde etkilemesidir. Çok fazla detaya girmeden küçük örnekler vererek bunları açıklamak istiyorum.

Vücudumuz gündüzleri hem enerji hem de besin ögeleri gereksinimlerinin karşılandığı bir beslenme sürecini aramaktadır. Buna bağlı olarak birçok hormon ve enzim salgılanarak, iştah mekanizmaları düzenlenerek bu gereksinimler karşılanmaya çalışılır. Gece ise vücut bir dinlenme halindedir. Bu dinlenim sırasında sindirim mekanizmalarının minimum düzeyde olması, vücudun toksinlerden arınma, doku onarım ve yapımı gibi diğer mekanizmalara daha fazla enerji ayırabilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, geceleri gündüzden farklı bir hormon salgılanımı söz konusudur. Bu mekanizmalar ile düzenlenmiş iştah mekanizmaları sayesinde, uzun bir açlık süreci var olmasına rağmen bireyin bu durumdan rahatsız olmaması ve besin arayışı haline geçmemesini sağlayacak şekilde düzenlenmektedir. Bu mekanizmayı sağlayan en önemli hormonlardan biri leptin hormonudur. Yapılan çalışmalara bakıldığında gece geç saatlerde beslenme davranışlarının sürdürülmesinin bu düzenleyici hormon mekanizmalarında gecikme ve bozulmaya neden olmakta ve beslenme davranışlarında olumsuz sonuçların gözlemlenmesine sebep olabilmektedir. Hepinizin malumu, sağlıksız beslenme davranışları da birçok kronik hastalığa kapı aralamaktadır.

Vücudunuzu dinleyerek, ona ihtiyaç duyduğu zaman diliminde ihtiyacı olan enerjiyi ve besin ögelerini sağlayarak, fiziksel aktivitenizi hiç düşürmeyerek sürdürülmüş bir yaşam genetik faktörlerinizin de eşliğinde sizlere en sağlıklı yaşamı sunacaktır.

Kendine Geç Kalma!

Kendinize geç kalmamanız da naçizane sizlere tavsiyemdir. Yaşamlarımız bizlere verilmiş en güzel armağan ve zaman bu konuda dikkat edilmesi gereken kavram. Zamanınızı nasıl harcadığınız tamamen sizlerin tercihi, onunla nerelere varacağınız da 😊

Umuyorum ki zamanınızın ve onunla neler yapabileceğinizin hep farkında olur ve onu en güzel şekilde kullanırsınız.