İrem Üşenmez Mide içeriğinin özofagusa (yemek borususu) geri geçmesi “gastroözofageal reflü (GÖR)” olarak tanımlanmaktadır. Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Reflü hastalığının en tipik belirtisi olan midenin üst kısmından başlayıp göğüs kafesine doğru artarak yayılan yanma hissidir (retrosternal yanma, heatburn). Yapılan endoskpilerde mukozal kayıp (ülser veya erozyon) da görülebilmektedir. Bunun dışında hazımsızlık, geğirme, bulantı, şişkinlik, mide ağrısı, şişkinlik, ses kısıklığı de yine belirtilerindendir. Obezite, alkol tüketimi, sigara kullanımı, yağlı besinlerin tüketimi ve ailede benzer sinirim sistemi semptomların olması GÖR’yü tetiklediği bildirilmektedir. Görülme sıklığı semptomların tanımlanmasına göre değişkenlik göstermektedir; ancak yetişkinlerin yaklaşık %20-40’ı her hafta en az 1 kez
GÖR semptomların varlığı bildirilmiştir. Ülkemizde sıklığın batı toplumları ile aynı oranlarda olduğu gösterilmiştir.
Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle genetik faktörlerin yanında obezitenin de bağımsız bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Kişi mutlaka uygun ağırlıkta olmalıdır, kilolu ise mutlaka kilo vermesi gerekmektedir.
GÖR, kronik bir hastalıktır, komplikasyonları düşünüldüğünde sürekli tedavi düşünülmelidir. Tedavide amaç semptomlar gidermek, komplikasyonları önlemektir. Hastalığın seyri değişik olabileceğinden her hastada farklı bir yaklaşım izlenmektedir. Şikayetleri seyrek ve hafif olan bireylerde antiasit tedavileri yeterli olurken daha şiddetli şiddetli seyreden hastalarda mide asit salgısını baskılamaya yönelik ilaç tedavisi yanında cerrahi tedaviler de yapılabilmektedir. GÖR kronik seyirli olabileceği gibi çeşitli nükslerle de giden bir hastalık olduğundan ilaç tedavisi ile birlikte hastaların yaşam tarzlarında yapabilecekleri basit değişiklikler ile tedaviye destek olabileceklerini bilmesi önemlidir.
GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ İÇİN BESLENME VE GÜNLÜK YAŞAM ÖNERİLERİ
- Reflüyü tetikleyecek besinlerin (çikolata, kafein, alkol, asitli ve/veya baharatlı gıdalar) rutin tüketiminden kaçınılmalıdır. Koyu çay, kahve, çikolata, sarımsak, soğan, nane gibi besinler tüketilmemelidir.
- Portakal, domates gibi yüksek asit oranına sahip meyve ve sebzeler diyette sınırlandırılmalıdır.
- Reflü semptomlarını kötüleştiren baharat ve yüksek yağlı besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Alt özafagus sfinkter (yemek borusun alt kapağı) basıncını düşürdüğü için sigara içilmemelidir.
- Az az sık sık beslenilmeli, bir anda fazla yemek yemekten veya uzun süre aç kalmaktan kaçınılmalıdır.
- Yemek yerken sıvı alımı azaltılmalı, sıvı öğün aralarında alınmalıdır.
- Çok sıcak veya çok soğuk besinler tüketilmemelidir.
- Yatmadan 2-3 saat öncesine kadar yeme içme işlemi tamamlanmış olmalıdır. Yemeklerden sonra en az 2-3 saat boyunca kesinlikle uzanmamak, yatmamak gereklidir.
- Dar kemerler ya da beli daraltıcı korse ve benzeri giysilerden kaçılmalıdır.
- Sakız çiğnemekten kaçınılmalıdır. Sakız çiğnerken yutulan hava geğirmeye ve daha fazla reflüye neden olabilir.
- Yemekten sonra güçlü egzersizlerden sakınılmalıdır.
- Yeterli miktar posa içeren dengeli bir sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır.
Sağlıklı ve zinde günler dileriz
Diyetlif
