FRANSANIN FİTLİK SIRRI

FRANSANIN FİTLİK SIRRI: FRANSIZ PARADOKSU

Fransa deyince sizin de aklınıza kruvasan, suffle veya ekler geldi mi? Gelmediyse hatırlatalım. Fransız mutfağı birbirinden kalorili tatlıları, tereyağı, sos ve peynirleriyle ünlü oldukça geniş bir mutfaktır. Ayrıca kızartılmış hamur işleri ve birbirinden leziz et yemekleri Fransızların olmazsa olmazlarındandır. Neredeyse her günün en az 1 öğününe eşlik eden şarap çeşitlerini de unutmamak gerek. Böylesine kalorili ve doymuş yağ içeren beslenme düzenine paralel olarak sağlıksız bir vücut ve artmış hastalık riskleri düşündünüz değil mi? Düşünmeyin. Paradoks tam olarak burada başlıyor. Beslenme düzeninin aksine düşük obezite ve kardiyovasküler hastalıkları ile Fransızlar akıllarda soru işareti bırakıyor. Çünkü yine sağlıksız beslenme denildiğinde akla gelen ABD’de obezite görülme sıklığı %39 iken Fransa’da bu oran yalnızca %15.

Fransız paradoksu nedir?

Fransız paradoksu 1980’li yıllardan beri araştırılan bir olgudur. Fransızların yüksek kalori, kolesterol ve doymuş yağ içeren öğünlere rağmen normal seyreden bir vücut ağırlığına sahip olması oldukça dikkat çekmiştir. Dahası; dünyadaki tüm ölümlerin üçte birinden sorumlu olan kardiyovasküler hastalık görülme sıklıklarının ve bu sebeplere bağlı ölümün de az olması ile bu olgu tam bir paradoks haline gelmiştir.

Daha yavaş yiyorlar

Fransızlar öğünlerini oldukça yavaş tüketiyor, acele etmiyor. Bu sayede sindirim kolaylaşıyor ve sindirim sistemi sağlığı korunuyor. Yapılan araştırmalar Fransızların günde 100 dakika yemek yediğini gösterirken ABD’de bu süre 60 dakikaya düşüyor. Aynı zamanda Fransızların doydukları an yemeği bıraktığı, aç hissetmediklerinde yemediği ve hatta tatlı yemek istediklerinde ana yemeği daha az tükettiği de araştırmalar arasında.

Daha az yiyorlar

Fransızların sağlıksız atfedilen besinleri ve pişirme yöntemlerini hayatlarına oldukça küçük miktarlarda ekledikleri ve akdeniz diyetini benimsemeleri paradoksun diğer aydınlık yüzleri. Yapılan araştırmalar fast food zincirlerindeki yemekler dahil olmak üzere Fransa’daki porsiyonların oldukça küçük olduğu konusunda hem fikir. Akdeniz diyeti; sağlığı iyileştirici, koruyucu ve destekleyici içeriği ile hepimizin yakından tanıdığı bir beslenme biçimi. Yüksek oranda lif içeren sebze ve meyve ile bol antioksidan alımını destekleyen bu beslenme biçimi kalp sağlığını da koruyor. Antioksidandan bahsetmişken, araştırmaların çoğu Fransızların neredeyse her günlerine dahil ettikleri şarabı antioksidan içeriği sebebi ile; paradoksa en etkili gerekçe olarak sunuyor.

Az ama düzenli şarap içiyorlar

Araştırmalar arasında; yüksek antioksidan içeriğiyle kırmızı şarap tüketiminin kardiyovasküler hastalık riskini düşürdüğü önemli bir yer tutuyor. Şarabın antioksidan kapasitesi üzümdeki resveratrolden ileri geliyor. Resveratrol; özellikle renkli üzümlerin kabuk kısmında bulunup, ısıya dayanıklı olması nedeniyle yararlanımı yüksek bir antioksidandır.  Aynı zamanda çok hızlı sindirilmekte ve kana karışmaktadır. Uzun yıllar resveratrolün insan vücuduna nasıl etki ettiği belirlenememiş olsa da 2013 yılında Science dergisinde yayınlanan bir makale bu antioksidanın vücutta yaşlanmayı önleyici proteine bağlanarak onu olumlu etkilediğini kanıtlamış ve resveratrolden ‘gençlik iksiri’ olarak bahsedilmiştir. Fransızların ortalamanın üzerinde sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarının bir sebebi olarak resveratrol gösterilmiştir. Aynı zamanda Fransızlar şarabı her gün az miktarda ve düzenli olarak içiyorlar. Düzenli antioksidan alımı sayesinde kalp sağlığı korunuyor. Az miktarda alım ile alkolün zararlı etkileri de tolere edilebiliyor.

Sonuç olarak, porsiyon kontrolü sağlayarak yavaş tüketilen besinlerin zararları tolere edilebiliyor, yararlı besinlerin yararlı yanlarından maksimum seviyede yararlanılıyor. Bu da sağlıksız besinlere ve beslenme düzenine rağmen Fransızların nasıl fit ve oldukça sağlıklı olduklarını açıklıyor. Fakat araştırmalarda yanlılık olup olmadığı, Fransızların gerçekten bu kadar sağlıklı olup olmadığı da küçük bir tartışma konusu.

Kaynakça

  • Ferrières J. The French paradox: lessons for other countries. Heart. 2004 Jan;90(1):107-11. doi: 10.1136/heart.90.1.107. PMID: 14676260; PMCID: PMC1768013.
  • Obrenovich M, Siddiqui B, McCloskey B, Reddy Başkan Yardımcısı. Mikrobiyota-Bağırsak-Beyin Ekseni Kalp Şöntü Bölüm I: Fransız Paradoksu, Kalp Hastalığı ve Mikrobiyota. Mikroorganizma -lar. 2020 Mar 30;8( 4):490. doi: 10.3390/mikroorganizmalar8040490. PMID: 32235574; PMCID: PMC7232195.
  • Hubbard BP, Gomes AP, Dai H, Li J, Case AW, Considine T, Riera TV, Lee JE, E SY, Lamming DW, Pentelute BL, Schuman ER, Stevens LA, Ling AJ, Armour SM, Michan S, Zhao H, Jiang Y, Sweitzer SM, Blum CA, Disch JS, Ng PY, Howitz KT, Rolo AP, Hamuro Y, Moss J, Perni RB, Ellis JL, Vlasuk GP, Sinclair DA. Evidence for a common mechanism of SIRT1 regulation by allosteric activators. Science. 2013 Mar 8;339(6124):1216-9. doi: 10.1126/science.1231097. PMID: 23471411; PMCID: PMC3799917.
  • Wansink B, Payne CR, Chandon P. Internal and external cues of meal cessation: the French paradox redux? Obesity (Silver Spring). 2007 Dec;15(12):2920-4. doi: 10.1038/oby.2007.348. PMID: 18198299.
  • Rozin P, Kabnick K, Pete E, Fischler C, Shields C. The ecology of eating: smaller portion sizes in France Than in the United States help explain the French paradox. Psychol Sci. 2003 Sep;14(5):450-4. doi: 10.1111/1467-9280.02452. PMID: 12930475.