COVID-19

Bildiğiniz gibi ülkece hatta dünyaca son zamanlarda gündemimiz Coronavirüs. Coronavirus hastalığı (COVID-19), Aralık 2019’da, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2’nin (SARS-CoV-2) neden olduğu, Çin’de olağandışı bir salgın olan hastalıktır. Uluslararası virüs sınıflandırma komisyonu yeni koronavirüsün ciddi akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) olarak adlandırıldığını duyurmuştur. Günümüzde COVID 19 vakaları dünyanın birçok ülkesinde görülmeye başlanmıştır. 31 Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (WHO), COVID-19’un Uluslararası Endişe Halk Sağlığı Acil Durumunda (PHEIC) listelendiğini, yani birden fazla ülke için risk oluşturabileceğini ve eşgüdümlü bir uluslararası müdahale gerektirdiğini açıklamıştır.

SARS-CoV-2’nin hücrelere girmesi için anjiyotensin dönüştürücü enzim 2’ye (ACE2)  bağlanması gerekmektedir. ACE2  enzimi akciğerlerin, arterlerin, kalp, böbrek ve bağırsakların dış yüzey dokularının hücre zarlarına bağlı bir enzimdir ve kan basıncını düşürmekle görevlidir.

SARS-CoV-2 oluşumu ve gelişimi, virüs ile bireyin bağışıklık sistemi arasındaki etkileşime bağlıdır. Bireyin bağışıklığını etkileyen faktörler genetik, yaş, cinsiyet, beslenme durumu ve fiziksel durumdur. Bu faktörlerin hepsi bir bireye virüsün bulaşıp bulaşmadığını, hastalığın süresini, şiddetini ve yeniden enfeksiyona yakalanma riskini etkilemektedir. Salgının erken aşamalarında, doğru tanı, hastalığın yayılmasını kontrol etmeye yardımcı olmaktadır.

Kaynakça

Molecular immune pathogenesis and diagnosis of COVID-19, Xiaowei Li, Manman Geng, Mart 2020.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif