antioksidanlardan zengin beslenme

ANTİOKSİDANLARDAN ZENGİN BESLENMEK

Dengeli bir beslenmede, diyetle alınan antioksidanların büyük bir önemi vardır. Sağlıksız bir beslenme sonucunda serbest radikal oluşumu da artabilmektedir. Serbest radikaller organizmada normal olarak meydana gelen reaksiyonlar sonucu oluştuğu gibi çeşitli dış kaynaklı etkenler sebebiyle de oluşabilirler. Serbest radikal oluşumu ve artışı ile çeşitli hastalıklar artmakta ve bu da toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Oksijen, insanların hayatlarını devam ettirebilmeleri için elzem bir moleküldür. Bunun yanında, oksijen, toksik tepkimelerdeki etkinliği nedeniyle insan bedeni için sürekli bir tehdit kay­nağıdır. Oksijenin eksik indirgenmesi sonucu hücreye zarar veren reaktif oksijen türleri oluşmaktadır. Organizmada serbest radikaller ile bunların süpürücüsü olan antioksidan savunma sistemi arasında bir denge vardır. Bu dengenin serbest radikaller lehine kayması oksidatif stresi gösterir. Aynı zamanda serbest radikaller DNA’da değişimlere sebep olabilir ve böylece kanser oluşumu, hücresel yaşlanma ve hücre ölümüne kadar giden süreçleri başlatabilirler. Bu durumda diğer tüm sistemleri etkiler, zincirleme olarak devam ederek kardiyovasküler hastalıklar,  kanser,  katarakt,  yaşla  ilintili bağışıklık  ve  sinir  sisteminin  işlevlerinin  azal­ması  ve  sonuçta  Alzheimer  ve  Parkinson  gibi hastalıkların oluşma riskini artırırlar.

Vücudumuzda oksidanlara karşı antioksidan sistem görev yapmaktadır fakat buna ek olarak beslenme ile dışarıdan aldığımız gıdaların antioksidan içerikleri de savunma sisteminin güçlenmesinde çok önemlidir.Antioksidanlar vücudumuzda serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltan veya ortadan kaldıran bileşiklerdir. Diyetle alınan doğal antioksidanlar, antioksidan savunma sistemini güçlendiren en önemli unsurlardandır. Bu doğal antioksidanlar vücudumuzu sürekli tehdit altında  tutan  oksidatif strese karşı antioksidan savunma sisteminin güçlenmesine, dolayısıy­la kardiyovasküler,  kanser,  diyabet ve nörolojik hastalıklardan  korunmada yardımcı  olur.  Doğal antioksidanlar, bitki veya hayvan dokularında bulunan maddelerdir. Beslenmede esas antioksidan kaynakları meyveler ve sebzeler olup bu ürünlerin günde 400 g civarında tüketilmesi önerilmektedir.

Bitkisel antioksidan kaynaklarının bazıları: Domates, Kayısı, Elma, siyah Çay, yeşil çay, Üzüm, Sarımsak, Kiraz, Soğan, İncir, Bitkisel yağlar (ceviz, badem, fındık, fıstık) , biberiye, adaçayı ,kekik, karanfil, zerdeçal, karabiber, koyu yeşil yapraklılar (nane, fesleğen, maydanoz), ahududu, böğürtlen,vişne, kara üzüm, mor lahana, nar

A, C, E vitaminleri, fenolik bileşikler, bazı antioksidan enzimler ve mineraller, vücutta antioksidan işlevi yaparak, metabolizma sonucu oluşan serbest radikal hasarlarını azaltır veya önlerler. Böylece kalp, damar ve kanser gibi dejeneratif hastalıklar önlenir. Yapılan çalışmalara göre meyve ve sebze tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve diğer bazı kronik rahatsızlıkların oluşumu arasında zıt bir ilişki olduğu bulunmuştur. Antioksidan bakımından yeterli beslenen kişilerde hipertansiyon, damar sertliği ve bunlara bağlı kalp hastalıkları az görülmekte ya da hafif seyretmektedir.

Ayrıca melatonin güçlü bir antioksidandır ve lipid peroksidasyonu sonucu oluşan oksidatif hasarı önlediği bildirilmiştir. Vişne, badem, fındık, papatya çayı, sarı kantaron gibi besinler melatonin içerirler.

Ek olarak, bazı mineraller de vücuttaki antioksidan enzimlerin yapısına girerek onların aktivasyonunu arttırmaktadır. Bu mineraller selenyum, bakır, çinko ve manganez gibi minerallerdir. Tavuk eti, kırmızı et, yumurta, yulaf gibi besinler selenium; zeytin, fındık, ceviz, kuru üzüm, arpa, tam buğday ekmeği, bal, kuzu ciğeri, sarımsak, portakal, pancar, pekmez, brokoli, fasulye ve bezelye gibi besinler bakır; midye, sığır eti, kuruyemiş gibi besinler çinko; yeşil yapraklı sebzeler, kepekli tahıllar, fındık, ceviz, badem, meyveler, avokado, kuşkonmaz ve çay gibi besinler ise manganez minerali bakımından zengindir.

Tüm bunlara baktığımızda, vücudumuzda oksidan tehditine karşı antioksidanlarca zengin besinlerin üretiminin artırılması,tüketicilerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve beslenme düzenine antioksidan besinlerin dahil edilmesi yaşam kalitesini artırmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi için mutlaka gereklidir.

Kaynakça

  • Öğüt S., Doğal Antioksidanların Önemi, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 2014; 11(1) : 25 – 30
  • Baysal A., Bitkisel Kimyasallar ve Antioksidanlar-Sağlık Yönünden Önemi, Beslenme ve Diyet Dergisi/ J Nutr and Diet 32(1):5-11/2005
  • Meral N. , Doğan İ. S., Kanberoğlu G. S., Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 2(2): 45-50, 2012
  • Okcu Z. , Keleş F. Kalp-Damar Hastalıkları ve Antioksidanlar. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 2011; 40(1): 153-160.