sinameki bitkisi

Sinameki Bitkisi

İnsanların ilk ilaçları, yakın çevrelerindeki bitkilerin meyveleri, tohumları, çiçekleri, yaprakları, dalları ya da kökleri olmuştur. Yüzlerce yıldır süregelen bu bilgiler, deneme yanılma yoluyla hangi bitkinin hangi kısmının hangi hastalığa iyi geldiğini saptayan tamamlayıcı ve destekleyici tedavi olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul görülmüştür.

Kilo vermeye yardımcı olmak üzere birçok bitkisel zayıflama preparatı zararsız oldukları öne sürülerek pazarlanmaktadır ve günümüzde yazılı ve görsel basında çok sık ve çoğu kez de abartılı ve yanlış bilgilerle “%100 doğaldır, zararsızdır, kimyasal içermez, yan etkisi yoktur” söylemleri ile sunulmaktadır. Toplumda bitkisel ürünlerin zararsız olduğuna yönelik var olan genel yanlış inanış, bu ürünlerin zararsız olduğuna yönelik reklamlar ve yine bu bitkisel çayların marketlerden ve internet yolu ile bile kolayca sağlanabilmeleri, ürünlerin geniş kitleler tarafından yaygın olarak kullanılmasına yol açmaktadır.

Fitoterapi alanının uygulama yöntemlerinden olan tıbbi çaylar, tek başına veya birkaç tane drogun birlikte hazırlanmasıyla elde edilen koruyucu ve tedavi edici özellikleri bulunan sulu bitkisel preparatlardır. Bitkisel çayların güzel tat ve aromalarının yanı sıra iyileştirici etkilerinden dolayı tüketiminde artış meydana gelmektedir. Günümüzde bu amaçla kullanılan bitki sayısı oldukça fazladır. Ülkemizde bu anlamda en çok adaçayı, ahududu, anason, biberiye, dağ çayı, ekinezya, elma, fesleğen, ıhlamur, ısırgan, kekik, kuşburnu, melisa, nane, papatya, rezene, sinameki ve tarhun gibi bitkilerden elde edilen çaylar tüketilmektedir.

Bitkisel çayların; antiaging, antiaterojenik, antienflamatuvar, antikanserojen, antimikrobiyal, antioksidan ve kalp koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir. Yapılmış olan çalışmalarda, bitki çaylarının antioksidan etkilerinin yüksek olduğu tespit edilmiş ve bunun bitkilerdeki yüksek fenolik maddelerden kaynaklandığı saptanmıştır. Bitki çayları iyileştirici özelliği sayesinde birçok hastalığa fayda sağlamaktadır.

Ancak bu ürünlerin bilinçsizce ve yaygın olarak kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan istenmeyen etkileri bildiren olgu raporları da artmaktadır. Özellikle bitkisel form çaylarının bileşenine esas olarak laksatif ve diüretik etkileri olan birden fazla bitkisel drog girmektedir.

Yapılan bir çalışmada, TC Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ruhsat alınarak Türkiye’de pazarlanan 13 farklı marka bitkisel form çayının bileşenine giren droglar incelenmiş ve bunların kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek toksik etkiler değerlendirilmiştir. Sonuçlar, bitkisel form çaylarının bileşenine en fazla giren bitkinin laksatif etki amacı ile kullanılan sinameki olduğunu göstermiştir. Sinamekiyi sırası ile kuşburnu, ısırgan, rezene ve biberiye gibi diüretik etkili olan bitkiler izlemektedir. Ürünlerde yer aldığı belirlenen bitkilerin laksatif, diüretik, terlemeyi arttırıcı, safra arttırıcı, sindirim sistemi uyarıcısı ve gaz giderici etkileri olduğu ve bu nedenlerle kilo vermeye yardımcı olarak kullanıldıkları belirlenmiştir.

Sinemaki Bitkisi

Afrika’ya özgü türleri olan Fabaceae familyası üyesi bir bitkidir. Uzun süreli veya aşırı dozda kullanımı, su kaybı ve elektrolit dengesizliğine neden olabilmektedir. Laksatif ve diüretik etkisi ile kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum gibi önemli minerallerin eksikliğini oluşturmakta ve bu eksiklikler birçok sistemi olumsuz etkilemektedir. Sinameki kullanımı ile birlikte oluşan nörolojik hasar başlangıçta tipik olarak eller, ekstremiteler ve yüzde duyu kusuru ile kendini göstermektedir. Ayrıca kişide yorgunluk, anoreksi, nöbetler, oryantasyon bozukluğu, psikotik davranışlar, depresyon, kramplar, tetani, solunum kaslarında zayıflık ve felç, merkezi sinir sistemi ve sinir kas sistemi etkilenmesine bağlı belirti ve bulgular ortaya çıkmaktadır. Ayrıca enfeksiyonlara bağlı hastalık insidansında artış, kanamalar, anemi, yağlı dışkı, mide bağırsak kanamaları, baş dönmesi, çarpıntı, pankreas işlev bozukluğu, böbrek yetmezliği de görülebilmektedir.

Bir çalışmada, kas iskelet hasarına bağlı gelişen klinik bir durumda 14 yaşındaki erkek hasta yatışının öyküsü ayrıntılı alınmış, kabızlığı olduğu için aktardan alınan sinameki bitkisini beş yıldır düzenli olarak her gün tükettiği öğrenilmiştir. Kan, idrar ve saç örneği toksikolojik taramasında sinameki bitkisi metabolitleri saptanmıştır.

Başka bir çalışmada, Türkiye’deki 16 farklı ildeki aktardan çok fazla talep edilen, halk arasında da kabızlık rahatsızlığında yaygın olarak kullanılan“sinameki” ismi ile satışı yapılan ürünler satın alınmış ve analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda Türkiye’de aktarlarda halen kabızlık tedavisi için halk tarafından yaygın olarak kullanıldığı için satışı çok fazla olan sinameki yaprak örneklerinin Avrupa Farmakopesi 7.0’daki kriterler yönünden uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

Sinameki bitkisi on yaş altı çocuklarda kullanılması uygun olmayıp, iki yaş altı çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Önerilen standart bir doz olmamakla beraber sürekli yumuşak dışkı için uygun doz “verilebilecek en az doz”dur. Bitkinin iki haftadan fazla kullanımı doktor kontrolünde olmalıdır.