iftar masası

İftar yemeğinde doğru seçenekler

Ramazan ayı geldi çattı. Ancak bu yılki Ramazan, diğerlerinden farklı olarak ülkece ve dünyaca hala koronavirüsle mücadele ettiğimiz bir döneme denk geldi. Peki, bu süreci en sağlıklı şekilde geçirebilmemiz için iftarda neler yapmamız gerekiyor?

Mideye yüklenmeyin!

Yaklaşık 16 saat süren bir açlıktan sonra iftar sırasında hazımsızlık ve diğer birçok olumsuz duruma neden olacağı için bir anda ağır yiyeceklerle açılışı yapmak yanlıştır. Bunu önlemenin en güzel yolu iftarı su ile açmaktır. Eğer kişi iftarını hurma veya zeytin ile de açmak istiyorsa da 2 küçük hurma/zeytin ile açmalıdır.

Yavaş yemek yiyin ya da yemek yerken ara verin!

İftar açıldıktan sonra çorba ile devam etmek gerekmektedir. Çorba hem hafif bir başlangıç olacak hem de tokluk sağlamaya yardımcı olacaktır. Beynin tokluk sinyallerini 10-15 dakika sonra gönderdiği de göz önüne alınarak, çorbayı tükettikten sonra ara verip mideyi biraz dinlendirdikten sonra mideye yüklenmeden hafif yemeklerle devam edilmelidir. Kızartmalar, kavurmalar, yağlı besinler, aşırı tuzlu ve baharatlı besinler, tatlılar iftarda tercih edilmemelidir.

salata yiyen kadının arkasında yavaş beslen yazıyor

Salata yemeyi unutmayın!

İftarda yaklaşık 16 saat süren açlıktan sonra sofrada salata yemek genelde unutulmaktadır. Ancak salatada bulunan lif, bağırsakların düzenli çalışması için gereklidir. Ramazanda ağır yemeklerin tüketiminin artması, su içiminin ve salata yenmesinin azalması sonucunda, birkaç hafta hatta gün sonrasında kabızlık şikayetleri artmaktadır. Bu sebeple, iftarda da sahurda da salata tüketimi atlanmamalıdır. Ramazan ayında daha rahat sindirim için yemek pişirirken fırında veya haşlama yöntemini kullanılması, kızartma ve kavurmalardan uzak durulması gerekiyor.

Glisemik indekse dikkat!

Glisemik indeks, 50 gram sindirilebilir karbonhidratın referans besine göre kan şekerini ükseltme hızıdır. Kan şekerini aniden yükselten (glisemik indeksi yüksek olan) un, pirinç ve beyaz ekmek tüketimi azaltılmalıdır, Özellikle un, şeker gibi basit karbonhidrat içeren gıdalar hipoglisemi ve hiperglisemi risklerini artırmaktadır. Bu da bireylerin insülin direncini artırarak, karın bölgesi yağlanmasına sebep olacaktır. Ayrıca artmış insülin direnci kan şekeri değerlerini etkileyecektir. Bu besinlerin yerine tam buğday, çavdar, kepek ekmeği, bulgur pilavı tercih edilmelidir.

tuzluktan dökülen tuz

 Aşırı tuz ve yağ tüketmeyin!

İftarda yapılan yanlışlardan biri de çok tuzlu ve yağlı beslenmektir. Fazla tuz vücutta su tutacağından ödeme sebebiyet verecektir. Aynı zamanda ertesi gün susama hissini de artıracaktır. Ayrıca yüksek tansiyonu olan bireylerin özellikle tükettikleri tuz miktarına çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Yağlı besinler ise kalp damar sağlığını etkilediğinden dolayı tüketilmemelidir.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif