organik beslenme

Organik beslenme nedir, ne değildir?

Son yıllarda organik besine, organik beslenmeye olan ilgi artmıştır. Pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede organik ürün, organik gıda kavramı kabullenilmiş ve pek çok ülke üretim alanlarının bir bölümünü organik tarıma ayırmıştır ve sonuç olarak organik ürün ve gıdalar satış yerlerinde sıklıkla görülmeye başlanmış ve her geçen gün de sağlıklı, kontrollü ve sertifikalı ürünler olması nedeniyle tüketici talepleri artış göstermektedir. Yapılan çalışmalarda; organik gıda tüketimindeki artışın temel nedeninin; sağlıklı, lezzetli ve doğa dostu gıdalara yönelik artan talep olduğu bildirmiştir.

Peki organik gıda nedir? Organik tarım; üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik tarım; Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından alternatif üretim metodu olarak kabul edilmiş ve programlarına alınmıştır. Organik gıdalar; yetiştirilmesinde ve işlenmesinde genetik mühendisliğin, böcek ilaçlarının, yapay gübrelerin, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçlarının, büyüme hormonlarının, antibiyotiklerin, koruyucuların, katkı maddelerinin, renklendiricilerin ve kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı bitkisel ve hayvansal gıdalardır. Organik; sadece gıdanın kendisine değil aynı zamanda nasıl üretildiğine de ilişkin bir kavramdır. Organik ürün gözle bakarak, elle kontrol ederek, koklayarak veya canlılığı, parlaklığı gibi özellikleriyle anlaşılmaz. Bir ürünün organik olup olmadığının tek bir belirleyicisi vardır: Etiket.

Organik ürünlerin etiketlerinde organik tarım logosu ve etiket bilgileri yer alır. Ülkemizde organik tarım logosu kullanma iznini T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vermektedir.

Son yıllarda, “doğal ürün, klasik ürün, köy ürünü, naturel ürün” gibi terimlerle adlandırılan ürünler piyasada sıklıkla karşımıza çıkmakta ve bu ürünler tüketiciler tarafından çoğunlukla organik ürün olarak değerlendirilmektedir. Doğal ürün terimi, çok az seviyede işlem gören ve yapay tatlandırıcı, renk, tat ve diğer yapay katkıları; hidrojenize yağları, dayanıklılık artırıcıları ve emülgatörleri içermeyen gıdalar için geçerli olan bir terimdir. USDA- Gıda Güvenliği ve Denetimi Servisi (FSIS); doğal kırmızı ve kümes hayvanları etlerinde yapay renk, tat verici ve koruyucu bileşiklerin olmamasını zorunlu kılmaktadır. Bu ürünler özelliklerini değiştirmeyecek en uygun yöntemle en düşük seviyede işlem görmüş olmalıdır. Sonuç olarak; etiketinde doğal teriminin kullanılması, o üründe yapay bileşiklerin olmadığını belirtmekte, bu gıdaların nasıl yetiştirildiğine ilişkin bir bilgi vermemekte ve o ürünün organik olduğunu belirtmemektedir.

Organik ürünler diğer ürünlere göre daha yüksek fiyatla satıldığı için, çoğunlukla gelir düzeyi yüksek kesimler tarafından tercih edilmekte olup kişiler yüksek para ödeyerek aldığı ürünün sağlık ve beslenme yönünden özelliklerini de bilmek istemektedir.  Buna rağmen organik gıdaların güvenilirliği, besin içerikleri konusunda henüz çok az sayıda araştırma bulunmaktadır.

Organik Gıdalar Daha Besleyici midir?

Organik gıdalar ile geleneksel yöntemlerle üretilmiş gıdaların besin değerleri ile ilgili yapılan çalışmaların sonuçları tutarsız bulunmuştur. Tutarsızlığın sebebi ise üretim sırasında kullanılan farklı uygulamalardır. Yapılan çalışmalar genel olarak C vitamini, çinko, demiri fosfor açısından daha zengin olduğunu belirtmektedir.Besinlerde yüksek seviyelerde nitrat bulunması bazı kanser türlerinin riskinin artmasıyla ilişkilendirilmektedir. Organik üretimle elde edilen besinlerde daha %30 düşük seviyelerde nitrat bulunduğu da saptanmıştır.

Daha Fazla Antioksidan Bileşik İçerebilir.

Genel olarak geleneksel tarım ile üretilen gıdaların ağır metal ve yapay tarım ilaçları bulundurması sebebiyle vücutta toksik madde birikimine neden olarak kanser gibi uzun vadede ortaya çıkabilecek ciddi hastalıklara sebebiyet verdiği bilinmektedir. Buna karşılık vücutta iyi bir antioksidan görevi gören fenolik bileşiklerin de özellikle kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engellediği bilinmekte olup organik ürünlerin polifenollerce daha zengin oldukları da gösterilmektedir.

Et ve Süt Ürünlerinin Yağ Asidi Örüntüleri Daha İyi Olabilir.

Hayvansal organik gıdalar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarında da farklılıklar bulunmakla birlikte Hollanda, Birleşik Krallık, Danimarka ve Amerika’da süt ile ilgili yapılan çalışmalarda; organik sistemle yetiştirilen hayvanların sütlerinin geleneksel sistemlere göre; özellikle yaz aylarında daha yüksek oranda omega-3 yağ asidi ve konjuge linoleik asit (CLA) içerdiği gösterilmiştir. Bunun nedeninin; organik sistemlerde hayvanların kendilerine ait olarak açık bir otlanma alanlarının olması şeklinde ifade edilmiştir.

Organik ürünlerin gerek besin içeriği gerekse sağlık üzerine etkilerini belirlemeye yönelik araştırma projelerinin yapılması ve yürütülmesi oldukça zordur.  Günümüzde karşılaşılan pek çok hastalığın nedenleri arasında beslenme şekli gösterilse de kişinin genetik yapısı ve yaşadığı çevrenin koşullarının etkisi daha fazla önem taşımaktadır.  Bunun yanında organik ürünlerin yetiştirildiği bölgenin iklim yapısı, yetiştirilme şekli, kullanılan çeşit, kullanılan girdiler, uygulama zamanı ve dozu, ürünün hasat dönemi, saklama koşulları ve benzeri pek çok koşulun dikkate alınması gerekmektedir.  Gözlemsel çalışma sonuçlarına göre bu besinlerle beslenen bebek ve çocuklarda egzama ve astım gibi alerjik hastalıklara daha az rastlanmaktadır.600 binden fazla kadın katılımcıyla gerçekleştirilen başka bir çalışmada, organik ve organik olmayan besinlerle beslenen iki farklı grup arasında kanser riski açısından bir farklılık bulunmamıştır. Genel olarak yapılan çalışmaların sonuçlarına göre bu gıdalarla beslenmek ile geleneksel tarım-hayvancılık yöntemleriyle yetişen besinlerle beslenmek arasında insan sağlığı için çok büyük bir farklılık saptanmamıştır.

Günümüze kadar yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, geleneksel tarımla yapılan üretimde yanlış dozda uygulanan gübreleme ve ilaçlama; protein, karbonhidrat gibi vücudun beslenme ve gelişimi için mutlaka gerekli besin maddelerinin sentezini teşvik ederken, sağlık açısından hayati önem taşıyan polifenol ve vitamin gibi bileşikleri engellediği gösterilmiştir.  Genel olarak yapılan araştırma sonuçları ele alındığında; organik ürünlerin C vitamini, β-karoten, fenolik bileşikler ve antioksidan aktivite yönünden zengin oldukları, beslenmede organik ürünlerle beslenmenin uzun vadede sonuç vereceğini söylenebilmektedir. Ancak unutulmaması gereken sadece organik ürünlerle beslenerek sağlıklı olunamayacağıdır. Organik tarım doğayla bütünleşebilen, doğal dengelere saygılı bir tarım şekli olarak gösterilmektedir.  Sistem doğayı oluşturan bitki, hayvan ve insan ile hava, su ve toprak arasındaki ilişkileri düzenlemeye yöneliktir. Dolayısıyla organik beslenme yanında, doğadaki canlılar arasındaki ilişkinin, yardımlaşma sisteminin, paylaşma sisteminin insan hayatına da taşınması gereklidir. Her şeyde olduğu gibi sağlıklı, yeterli, dengeli beslenmek büyük önem taşımaktadır.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif