MS Hastalığı ve Beslenme

Multiple Skleroz yani MS, bağışıklık sisteminin bilinmeyen nedenlerle sinir sistemini yabancı kabul ederek saldırması sonucunda meydana gelen hasar ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Türkiye’de 40.000 civarında MS hastasının olduğu tahmin edilmektedir. MS bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalık olduğu için, MS tanılı kişilerde diyabet, tiroid hastalıkları, ankilozan spondilit, inflamatuar bağırsak hastalığı gibi bağışıklık sistemi ile ilgili olan diğer hastalıklar da sık görülebilir. Elde-ayakta karıncalanma, yorgunluk, uyku bozuklukları, kas sertliği, denge bozuklukları, baş dönmesi, kulak çınlaması, görme sorunları, uyuşmalar ve baş ağrısı, kaşıntı, elektrik çarpması hissi veya hastalığın ilerleyişine bağlı olarak artan kuvvet kaybı gibi rahatsızlıklar belirtiler arasındadır.

Yapılan araştırmalarda, hastalığa daha önce geçirilmiş virüs kaynaklı enfeksiyonlar, beslenme alışkanlıkları, coğrafi faktörler, vücudun savunma sistemindeki bozuklukların neden olabileceği bilinse de nedeni kesin olarak tespit edilememiştir. Hastalığa kişinin genetik bir eğilimi olduğu, bunun üzerine çevre koşullarının ve diğer nedenlerin bu genetik faktör ile etkileşmesi ile hastalığın ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Tedavi olarak ilaç tedavisinin yanında sağlıklı beslenmenin de hastalığın seyri ile ilgili katkı sağlayabileceği bilinmektedir. Hastalığın seyri için olumlu olabilecek beslenme biçimi dengeli, diyet posası,  sebze ve meyveler yönünden zengin, düşük yağ oranına sahip bir diyettir. Basit karbonhidratlar dediğimiz şeker ve şekerli besinler, pilav, makarna, beyaz un ve türevlerinden fakir bir beslenme tarzının olumlu etkileri yapılan çalışmalarda görülmüştür. Ayrıca bu hastalıkta yağ metabolizmasında değişiklikler olduğu ve doymuş yağ asitlerinin doymamış yağ asitlerine oranının arttığı saptanmıştır. Ayrıca sinir hücrelerinin miyelin kılıf hasarının azaltılması için de doymamış yağ asitlerinin kullanımı önemlidir. Bu nedenle tereyağı, tam yağlı süt ve peynir gibi doymuş yağlardan kısıtlı beslenmek doğru olacaktır. Bunların yerine keten tohumu yağı gibi bitkisel sıvı yağlar ve yarım yağlı süt ürünleri kullanılmalıdır. Bitkisel sıvı yağların hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı ve daha kısa sürede iyileşme görüldüğü de belirtilmiştir. Kırmızı et mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Bunun yerine haftada en az 1 defa, mümkünse 2-3 defa balık tüketilmelidir. Omega-3 yağ asitlerinden zengin balık tüketimi veya omega-3 takviyesi kullanımı da sağlığın geliştirilmesinde olumlu etkilere sahiptir.

Peki vitamin ve mineraller yönünden dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Günlük kalsiyum alımı MS hastaları için önemlidir, süt, yoğurt, peynir günlük olarak tüketilmeli ancak az yağlı olanları tercih edilmelidir. D vitamini seviyesi düşük olanlarda MS atakları daha sık görülebilmektedir ve D vitamininin en güçlü kaynağı güneştir. Gün içinde, mevsime uygun taze meyveler tüketilmelidir. MS ataklarının tedavisinde kortikosteroidler (halk arasında bilinen ismiyle kortizon) kullanılır. Bu nedenle günlük tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. İşlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Sigara içenlerde MS gelişime riski içmeyenlere oranla yaklaşık 1,5 kat artmaktadır. O nedenle alkol ve sigara tüketimi sınırlandırılmalıdır. Çay ve kahve sınırlı tüketilmeli, günde yaklaşık 3 litre su tüketilmelidir. Hekimin önerdiği şekilde uygun egzersizler yapılmalı ve eğer kişi olması gereken ağırlığın üzerinde  ise uygun ağırlığa ulaşılması sağlanmalıdır. Bütün bu önerilerin dışında eğer kişilerin eşlik eden farklı bir hastalığı varsa, o da göz önünde bulundurularak beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilerinde bulunulur.