lityum

Lityum

Bipolar bozukluk başta olmak üzere unipolar depresyon, şizofreni, agresyon, davranım bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu gibi pek çok psikolojik rahatrsızlıkta tedavi ve tedaviye destek amaçlı lityum içerikli ilaçlar kullanılmaktadır.

Lityum tiroid bezine yoğunlaşmaktadır. Tiroid hormonlarının üretilmesini, tiroid bezine iyot alımını. T3 ve T4 hormonlarının oluşumunu ve bezden hormon salınımını negatif olarak etkilemektedir. Lityum tiroid bezinde iyodin konsantre etme ve ve yeterli iyodini kullanabilme gibi yetileri azaltmaktadır. Özellikle iyottan fakir bir diyetle birlkikta lityum kullanımı hipotiroidi gelişmesine neden olmaktadır.

10-15 yılı aşan uzun zamanlı lityum kullanımı hiperkalsemi ve hiperparatiroidi gelişmesine neden olabilir.

Yapılan çalışmalarda lityum kullananların ¼ ünde kilo artışı görülmektedir. Bu artış lityuma başlanılan ilk 1-2 yılda 5 kg, sonra ki 5 yılda ise 4.5- 15.6 kg arasındadır. Yapılan çalışmalarda görülmüştür ki serum lityum düzeyi 0.8 mmol/l’den daha az olan kişilerde kilo artışı da daha az görülmektedir. Fakat buradan yola çıkarak lityum dozunu düşürmek tedaviyi olumsuz etkilemektedir.

Kilo artışının yanı sıra Tip 2 DM, iskemik kalp hastalıkları, inme, hipertansiyon gibi hastalıkların gelişme ihtimalide lityum kullanımında artmaktadır. Özellikle bönrek fonksiyonları sıklıkla kontrol edilmelidir. Bu hastalıkların oluşmnası ve kilo artışı gibi sebeplerle pek çok kişi lityum tedavisini yarıda kesmektedir. Fakat bu tedavinin tüm sürecini bozmaktadır.

Kilo artışına neden olan mekanizma tam olarak bilinmemektedir. Tiroid hormonları ve  üreme hormonlarındaki bozulmalar kilo artışına sebep olabileceği gibi beslenme davranış bozuklukları da bu artışın önemli sebeplerindendir. Ayrıca lityum, serotonin salgısını ve iştahı yöneten 5-HT1B reseptörünü hedef almaktadır. Bu nedenle de iştah mekanizmasını uyarır ve yeme isteğine neden olmaktadır.

Lityumun kilo artışına neden olan diğer bir etkisi ise yarattığı susuzluk hissidir. Vücutta sodyum gibi etki eden lityum kişilerde susama hissine neden olur. Bu susama hissini gidermek için tüketilen su ve sıvılar vücut su oranını arttırarak ani kilo artışına neden olmaktadır. Ayrıca susuzluğu gidermek için su yerine içilen asitli ve şekerli içecekler farkında olmadan aşırı kalori alımına neden olmaktadır.

Bu nedenle kişilerde lityum tedavisine başlamadan bir diyetisyen ile iş birliği yapmak bu süreci gerçirmenin en güzel yolu olacaktır. Kişiye uygun hazırlanan bir beslenme programı ile tedavinin ilk yıllarında sık kontrollerle ilerlemek daha sonraları birkaç ayda bir yapılacak olan görüşmelerle devam etmek kilo kontrolü için oldukça önemlidir. Tabi diyete destek olarak yapılacak düzenli egzersiz de kişinin fizyolojik ve psikolojik olarak tedavisine destek olacaktır.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif