demir eksikliğinde beslenme

DEMİR EKSİKLİĞİNDE BESLENME

Demir, vücudumuz için temel bir mineraldir. Vücutta üretilmediğinden besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gerekir. Demirin vücuttaki en önemli görevi “hemoglobin” yapımıdır ve vücut metabolizmasındaki başlıca işlevi, oksijen taşınması ile ilgilidir. Demir oksijen taşıyan hemoglobinin yapısında bulunur; akciğer ve dokular arasında oksijen ve karbondioksit taşınmasını sağlar. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma görevini gerçekleştirir. Oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi için de demir bir o kadar önemlidir. Aynı zamanda demir bağışıklık sistemi ve bilişsel performans için de gereklidir.

Demir Eksikliği Ne Sıklıkla Görülmektedir?

Demir yetersizliği çok sık görülen bir mineral yetersizliği olmakla birlikte yine sıklıkla anemi tablosu olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya nüfusunun yaklaşık %30’unda anemi görülmektedir. Bunun da yarısını demir eksikliği anemisi oluşturmaktadır. Demir eksikliği anemisi orta çağdan bu yana tanınmaktadır. Demir eksikliği dünyada en sık görülen anemi olup önemli bir sağlık problemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2002 yılında 2 milyar kişinin demir eksikliği anemisinden etkilendiğini rapor etmiştir. Demir eksikliği anemisi ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile yakından ilgilidir.  Dünyada her üç kadından biri, her beş erkekten biri, her iki gebeden biri ve her beş çocuktan ikisinde demir eksikliği görülmektedir. Ülkemizde görülme sıklığı ise %40 ile yüksek bir orana sahiptir. Günlük demir gereksinmesi erkekler için (19-50 yaş) 8 mg, kadınlar için (19-50 yaş) 18 mg, gebelik dönemi için 27 mg, emzirme dönemi için 18 mg’dır.

Demir Eksikliğinde Risk Grupları Kimlerdir?

0-5 yaş çocuklar, doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, ergenler demir yetersizliği ve anemi bakımından risk altındadır. Bebekler ve çocuklarda, hızlı bir büyüme temposu olduğundan gelişmenin sağlıklı sürdürebilmesi için demire daha fazla ihtiyaç vardır. Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenlerde de demir yetersizliği görülmektedir. Normal diyet alışkanlıkları olan erkekler ve menstruasyon görmeyen kadınlarda demir eksikliği beklenmez. Bu gruplarda demir eksikliği tespit edildiğinde özellikle gastrointestinal sistem olmak üzere olası kan kaybı sebepleri ve malabsorbsiyon (emilim bozuklukları) araştırılmaktadır. Varis, peptik ülser, kolon tümörleri, divertikülit, anjiyodisplazi, intravasküler hemoliz, kancalı kurt enfeksiyonları, çölyak hastalığı gibi durumlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Demir eksikliği belirtileri arasında çabuk yorulma, güçsüzlük, baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, ciltte solukluk, saç dökülmesi, kolay üşüme, tırnak kırılmaları, sinirlilik, egzersiz intoleransı, konsantrasyon bozukluğu ve bağışıklık sisteminde zayıflık yer almaktadır. Demir eksikliği tedavisindeki ilk amaç anemiye neden olan sorunun tedavi edilmesidir. Ancak, birçok hasta asemptomatiktir ve sadece demir ile başarılı tedaviden sonra yorgunluk, halsizlik, egzersiz intoleransı veya pika (pika; besin olarak tanımlanmayan maddelerin tüketilmesi ile karakterize bir yeme bozukluğudur) olduğunu fark ederler. Çocuklarda demir eksikliği büyüme geriliği, öğrenme ve davranışsal problemlere neden olabilir.

Demir Eksikliğinde Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Demir yetersizliğinde veya anemide temel öncelik yetersizlik oluşturacak durumun tespit edilmesi, önlenmesi, gerekli durumlarda doktor tarafından planlanmış ilaç, takviye kullanımı sağlanmasıdır. Doktor önermediği müddetçe ilaç kullanılmamalıdır. Demirden zengin bir diyet ile birlikte gereksinmeler karşılanmalıdır.

Diyetimizde başlıca demir kaynakları aşağıda verilmiştir:

  • Kırmızı et
  • Hindi
  • Yumurta
  • Kuru meyveler (kuru üzüm, kuru erik, kuru incir, hurma, kuru kayısı gibi)
  • Kuru baklagiller (kuru fasulye, mercimek, nohut, iç bakla, barbunya gibi)
  • Pekmez, Tahin helvası
  • Yağlı tohumlar (fındık, ceviz, badem gibi)
  • Zenginleştirilmiş tahıllar
  • Yeşil yapraklı sebzeler (roka, ıspanak, pazı, maydanoz, nane, brokoli, dereotu gibi)

Demir beslenmemizde hem demir ve hem olmayan demir (non- hem demir) olmak üzere iki şekilde bulunur. Hayvansal kaynaklı gıdalardan aldığımız hem demirin emilimi vücutta %15-35 iken, hem olmayan demir vücutta %5 orasında emilir. Hem demir et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri gibi hayvansal gıdalarda bulunurken hem olmayan demir kurubaklagil, yağlı tohumlar gibi bitkisel kaynaklarda bulunur. Peki, biz bu emilim oranlarını attırmak için neler yapabiliriz? İlk olarak demirin emilimini olumsuz yönde etkileyen gıdaları demir kaynakları ile aynı anda almamalıyız. Çay, kahve, kakao, kolalı içecekler, oksalat, fosfatlar, fitatlar, antiasitler, multivitaminler ve kalsiyum demir emilimini azaltmaktadır. Demir kaynakları ile beraber C vitamini alımı ise demir emilimini artırmaktadır. Yani demir kaynaklarının yanında çay, kahve, kola yerine C vitaminli içecek/yiyecekleri tüketirsek portakal suyu, bol limonlu salatalar gibi, demirin emilimini arttırmış ve anemiden korunmuş oluruz.

Diyette demir yetersizliğini önlemek ve demir emilimini artırmak için öneriler:

  • Besinlerle vücuda demir alınırken C vitaminiyle birlikte alınması demir emilimini artırdığı için C vitamini yönünden zengin turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, lahana, domates, yeşil biber gibi besinler her öğünde yemeklerle birlikte tüketilmelidir. Örneğin ızgara et yanına bol limonlu yeşil salata, portakal suyu içerisinde 1 tatlı kaşığı pekmez, yumurta yanına bol çiğ sebzeler, fındık, fıstık gibi kuruyemişler yanında meyveler tercih edilebilir.
  • Demirin vücutta kullanımını engelleyen çay ve kahve yemeklerle birlikte tüketilmemeli, öğün aralarında tercihen yemeklerden 45 dk önce ve sonra, açık ve limonla birlikte tüketilmelidir.
  • Kepek ekmeği içerisinde bulunan kepek demir emilimini azaltacağından kepekli ekmek yerine çavdar, tam buğday ekmeği gibi ekmek türleri tercih edilmelidir.
  • Kalsiyum içeren gıdaların çok tüketilmesi demirin emilimini azalttığı için, demir içeriği yüksek olan et grubu besinlerin yanına kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt gibi besinlerin daha az tercih edilmelidir.
  • Demir hapları; eğer demir seviyeleriniz çok düşükse (anemikseniz), doktorunuz tarafından demir takviyesi kullanmanız için öneri alabilirsiniz. Bu ilaçları kullanırken konstipasyon (kabızlık durumu) olma olasılığı yüksektir. Bunu önlemek için, taze sebze ve meyve, lif ve su tüketimini diyette arttırmak önem taşır.

Sonuç olarak demir vücudumuz için önemli bir mineral olmakla birlikte başta risk grupları olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yol açmakta, yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu sebeple rutin olarak kan tetkikleri yapılarak eksiklik tespit edilmeli buna göre doktor önerisi ile ilaç kullanımı ve uygun diyet takip edilmelidir.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif