probiyotik yoğurt

Yoğurt Probiyotik midir?

Daha önce de probiyotik mikroorganizmaların ne olduğuna dair tanımlamaları okumuşsunuzdur eminim. Ben size bugün Dünya Sağlık Örgütü tanımını ifade etmek istiyorum: “Organizmada yeterli miktarda alındığında yararlı etkinlik gösteren canlılar”

Probiyotikler özellikle barsağımızda yoğun olarak bulunan mikroorganizmalardır. Organizmaya faydalı etkinliklerini 4 başlık altında tanımlayabiliriz. Bu etkinlikleri sayesinde bizlerin zararlı mikroorganizmalardan korunmamızı, dışarıdan alınan veya vücudumuzda üretilen toksin maddelerin uzaklaştırılmasını, bağışıklık sisteminin işlevselliğinin desteklenmesini ve barsak hareketlerinin sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlayan mikroorganizmalardır. Bu etkinlikleri gösterebilmeleri için barsaklarımızda yeterli miktarda olmaları ve edindiğimiz sağlıklı yaşam alışkanlıkları, kimyasal ve antibiyotik maruziyetinden uzak kalma şartı gerekmektedir.

Az önce ifade ettiğim bir konunun altını çizmekte fayda görüyorum: “Probiyotiklerin olumlu etkinliklerini gösterebilmeleri için yeterli miktarda barsakta var olmaları ve bunların sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıklarıyla deviniminin sağlanması gerekmektedir.” Bu ifade, probiyotik içeren gıdaların beslenme düzenimizde yer alması gerekliliğini beraberinde getirmektedir.

Peki nedir probiyotik besinler?

Genel bir ifade ile mayalandırılarak, fermente edilerek elde edilen gıdalardır. Kefir, yoğurt, tarhana, turşu, mayalandırılarak elde edilmiş yiyecek ve içecekler ile listemiz uzayıp gitmektedir. Görüldüğü gibi probiyotik gıda olarak aklımıza gelen ilk seçeneklerden biri de beslenmemizde önemli bir yere sahip olan yoğurttur.

Yoğurt içerdiği probiyotik bakteriler sayesinde probiyotik bir gıda sıfatına sahip olabilir ancak yoğurt tek başına barsaklarımızın probiyotik içeriğini korumak için yeterli işlev gösterememektedir.

Barsaklarımızda yaşayan mikroorganizma çeşitliliği 500 civarındadır. Bu nedenle tüketilen besinlerin tüm mikroorganizma çeşitliliğini sağlamaya ve korumaya yardımcı olacak şekilde besleyici ve destekleyici içeriğe sahip olmalıdır.

Probiyotik gıdaların vücutta olumlu işlevlerini gösterebilmeleri için içeriklerinde yer alan mikroorganizmaların canlı olması ve vücuda alındıktan sonra sindirim enzimleri, mide asidi gibi etmenlerden sonra barsağa etkinliğini gösterebilecek miktarda ulaşması esastır. Maalesef bu konuda kötü bir haberim var, probiyotik olarak tüketilen gıdaların çoğunluğu yetersiz veya olumsuz depolama koşulları ve besinlere uygulanan işlemler nedeniyle gerçek anlamda probiyotik gıda olarak işlev gösterememektedir. Bu durumların yanı sıra, probiyotik gıdaların herhangi bir dış etmene maruz kalmadan, iç dinamiklerine bağlı olarak gelişen sonuçlar da probiyotik işlevlerin gösterilememesi sonucunu doğurabilmektedir. Örneğin, probiyotik gıda olarak tüketilen bir besinin mikrobiyal çeşitliliği probiyotiklerin gelişimi ve devinimini sağlayacak yeterliliğe sahip olmayabilir.

Yoğurt, probiyotik bir gıdadır. İçeriğinde yer alan mikroorganizmalar sayesinde farklı türlerdeki probiyotik mikroorganizmaların çoğalması uyarılabilir, probiyotik içerik ısıl işleme maruz kalmadığı sürece canlılıklarını yitirmeyebilir ve bireye yeterli miktarda probiyotik bakteri içeriğini sunabilir; ancak beslenme çeşitliliği, probiyotik gıdaların barsak mikrobiyotasını geliştirmek ve sürdürmek adına yeterli olmadığını yeniden belirtmek istiyorum.

Probiyotik gıdaların “besinleri” olarak nitelendirilen prebiyotikler de beslenme sürecimizde mutlaka yer almalıdır. Dünya Sağlık Örgütü ve Gıda ve İlaç Dairesi’nin probiyotikler üzerinde hazırladıkları rehberlerde de belirtildiği gibi, hem probiyotik hem de prebiyotik özellik gösteren (sinbiyotik) gıdalar daha yüksek biyoyararlılığa sahiptir. Bu ifadeden hareketle beslenmemizde sadece probiyotik gıdalara yer vermemek, sağlıklı beslenme düzenimizde prebiyotik, özellikle de sinbiyotik gıdalara önemli bir pay ayırmak esas edinilmelidir.