çinko mineralini tanıyalım

Çinko Mineralini Tanıyalım

Çinko Nedir?

Çinkonun; mikroorganizmaların, bitkilerin ve hayvanların gelişmesi için temel elementlerden biri olduğu çok uzun süreden beri bilinmesine rağmen çinkonun insan için esansiyel bir element olduğu 1960’lı yıllarda kabul edilmiştir. 1974 yılında ABD Ulusal Bilim Akademisi Gıda ve Beslenme Kurulu çinkonun insan beslenmesi için elzem elementlerden biri olduğunu ve insanlar için günlük alım miktarının belirlendiği bir bildiri yayınlamıştır. Çinko vücudumuz için elzem bir mineral olup optimal sağlık için her gün belirli bir miktarda alınması gereken bir eser elementtir. İnsan vücudunda 1-2.5 g çinko bulunmaktadır. Birçok enzim sisteminde görev almakta olup vücut için çok önemli bir elementtir.

Çinkonun Vücudumuzdaki İşlevleri Nelerdir?

Çinko insan vücudunda demirden sonra en çok bulunan ikinci iz elementtir ve vücutta 300’den fazla enzimin fonksiyonu için gereklidir.Vücudumuzda birçok metabolik süreçte görev alır. Üreme, bağışıklık sistemi, yara onarımına ilaveten hücresel olarak bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivasyonunda rol alır.

Çinko, insan vücudunda sentezlenmeyen ve yeterli seviyelerin korunmasını gerektiren bir mineraldir. Protein ve nükleik asit sentezi, gen ekspresyonu, DNA sentezi, enzimatik kataliz, hormonların depolanması ve salınımı, nörotransmisyon, hafıza ve görme, büyüme ve gelişme tat ve koku duyusu gibi pek çok metabolik olaya katılmaktadır. Esansiyel olmasının yanında fazla miktarda alındığında toksikolojik etki de gösterebilmektedir.

Çinko bağışıklık sistemini de çok yönlü etkiler. Doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinin, nötrofillerin ve öldürücü hücrelerin gelişimi ve işlevi için önemlidir. Bağışıklık hücrelerinin büyümesi ve işlevi de çinko eksikliğinden etkilenir.

Ek olarak çinko antioksidan özelliği sayesinde bağırsaklarda meydana gelen sindirim olayları sırasında serbest radikallerin neden olduğu hasarın önlenmesinde rol oynamaktadır.

Çinko Eksikliği Sık Görülür Mü?

Gelişmekte olan ülkelerde çinko eksikliği ölüm ve hastalıkların nedenleri arasında beşinci sırada gösterilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yılda 800.000 insanın çinko eksikliğine bağlı olarak ölmekte olduğunu ve bunun 450.000’inin 5 yaşın altındaki çocuklar olduğunu belirtmiştir. Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar kişi çinko eksikliğinden etkilenmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 2004 yılında hazırlanan raporda dünya nüfusunun yarısından fazlasının mikro besin öğeleri açısından yeterli beslenmediği ve bu grubun büyük çoğunluğunun çocuklar ve kadınlardan oluştuğu bildirilmiştir. Dünya nüfusunun yaklaşık 1/3’ünde çinko eksikliği görülmektedir. Çinko yetersizliği görülmesinin en önemli nedeni beslenmede, bu minerallerce zengin olan hayvansal kaynaklı gıdalara gereği kadar yer verilmemesi ve fosfat ve diğer mineralleri bağlayan fitat bakımından zengin tahılların yüksek miktarlarda tüketilmesidir.

Çinko Eksikliğinde Neler Meydana Gelir?

Çinko eksiliği dünya genelinde önemli bir problemdir. Her yaştan ve tüm sosyoekonomik ve kültürel sınıflardaki erkek ve kadınları etkileyen klinik belirtiler göstermektedir. Bu belirtiler; akut, yaşamı tehdit eden problemlerden hafif ya da belli belirsiz rahatsızlık veren çeşitli bozukluklara kadar çok geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Hafif çinko eksikliğinde en sık görülen belirtiler; kuru ve pürüzlü cilt, mat saçlar, kırılgan tırnaklar, tırnaklarda beyaz lekeler, tat ve koku almada azalma, iştah kaybı, ruhsal değişim, karanlığa adaptasyona zorluk, enfeksiyona yakalanma sıklığında artış, yara iyileşmesinde gecikme, deri iltihabı ve aknedir. Ayrıca çinko eksikliği canlı organizmanın oluşumunda, gelişiminde ve işlevlerini sürdürmede bilişsel yetersizliklere ve aksaklıklara, otoimmün hastalıkların oluşmasına sebep olmaktadır. Eksikliğinde kalp damar rahatsızlıklarının arttığı yapılan çalışmalarda belirtilmektedir. Metabolizma için gerekli insulin hormonunun önemli yapıtaşlarından biridir. Yapılan araştırmalar çinko düzeyi ile kalp hastalıkları ve diyabet arasında bir ilişki olduğunu saptamıştır.

İnsanlarda çinko eksikliğini gidermek için olası çözümler gıda takviyesi, gıda zenginleştirmesi ya da biyofortifikasyon (besin değerini arttırmak için bitkilerin ıslahı) olabilir.

Çinko Hangi Besinlerde Bulunur?

Çinko için ana besin kaynakları kırmızı et, tavuk, balık, deniz ürünleri, tam tahıllar ve süt ürünleridir. Beslenmedeki çinkonun kalitesi elde edildiği kaynağa ve biyoyararlılığına göre değişiklik gösterebilmektedir.

Ağız yoluyla alınan çinkonun ortalama %30’u emilir. Besinlerin çinko içeriği pişirme ile değişmektedir ve beslenmedeki diğer bileşiklerin varlığı biyoyararlılığını etkilemektedir. Hayvansal proteinlerden gelen çinko daha iyi emilir. Tahıllarda ve bitkilerde bulunan fitat çinkoyu bağlayarak emilimini olumsuz yönde etkilemekte biyoyararlılığını düşürmektedir. Çinko emilimini engelleyen diğer inhibitörler; lignin, hemiselüloz, enzimatik olmayan Maillard esmerleşme ürünleri, fosfatlar, kazeinin sindirilmesi sonucu oluşan kalsiyum fosfopeptidler, kalsiyum, karbonat, tannat, oksalat, polifenoller, organik demir ve liflerdir. Karboksilik asit, glikoz, aminoasitler özellikle sistein, histidin ve metiyonin, B6 ve D vitamini ve yağ asitleri ise çinko emilimini artırmaktadır.

Besinlerdeki protein miktarı çinko emilimi ile arasında doğru orantı vardır. Hayvansal gıdalardaki çinkonun biyoyararlılığı bitkisel kaynaklardan daha fazladır. Bir gıdanın içerdiği demir miktarının çinko miktarından fazla olması, çinko emilimini negatif yönde etkilemektedir. Mineraller bir arada alındıklarında emilim sırasında aralarında bir rekabet olmakta, miktar olarak fazla olan mineralin emilimi daha yüksek oranda gerçekleşmektedir.

Sonuç

Çinko sosyo-ekonomik düzeyleri düşük olan insanlar arasında eksikliği sık görülen bir elementtir ve tahıla dayalı beslenmenin baskın olduğu ülkelerde çinko eksikliği yaygın bir problemdir. Çinko eksikliği büyüme geriliği, hipogonadizm, cilt bozuklukları, iştahsızlık, boy kısalığı, cinsel olgunlaşmanın gerilemesi, bağışıklık yeteneğinde azalma, yara iyileşmesinde gecikme, tat duyusunda azalma gibi problemlere sebep olmaktadır. İnsan gelişimi ve sağlığı açısından çokça önemli olan çinkonun eksikliğini önlemek için gıdalar özellikle tahıl ürünleri çinko ile zenginleştirilmeli ve bu konudaki çalışmalar arttırılmalıdır.