kurumsal hayatta beslenme tüyoları

Kurumsal Hayatta İşinize Yarayacak Beslenme Tüyoları

Uzun süre masabaşından kalkmadan hareketsiz çalışanlar, uzayan toplantılar sonrası öğün düzenini kaçıran, öğle aralarında sağlıksız ve kontrolsüz tüketim kurbanı olan beyaz yakalı çalışan bireyler için işte hayat kurtaran 5 beslenme tüyosu:

 

  • İştah kontrolümü sağlayamıyorum, öğle yemeğinde çok kaçırıyorum diyorsanız:

Öncelikle tüm gününüzü gözden geçirmekte yarar var. Acaba kahvaltı ediyor musunuz ya da kahvaltı yapıyorsanız orada ne tüketiyorsunuz? Güne nasıl başlarsanız genelde o şekilde tamamlanıyor, güne enerjik başlamanın formülü ise dengeli bir kahvaltıdan geçiyor. Kahvaltı yapılmadan başlanan bir günde öğle yemeğinde kontrolü kaybetmek ise çok daha kolay oluyor! Aynı zamanda kahvaltıda tükettiğiniz yiyecekler poğaça, börek, bisküvi vb. besin değeri düşük, kan şekeri kontrolünü bozan türde yiyeceklerse bu da öğle yemeğine çok aç gitmenize sebep olabiliyor, aman dikkat!

 

  • Sürekli çay kahve içerken kendimi buluyorum diyorsanız:

Acaba gün içinde yeteri kadar su içiyor musunuz? Belki sürekli susadıkça eliniz çay-kahveye gidiyor olabilir. İlk olarak yeteri kadar su içtiğinizden emin olun. Ne kadar su içtiğinizi kontrol etmek adına, üç aşağı beş yukarı hesap yapın. Bunu geliştirmek ve düzenlemek için kendinize bir hedef belirleyebilirsiniz, örneğin masanıza bir şişe koyarak ne kadar su tükettiğiniz konusunda her zaman farkındalıklı olabilirsiniz. Dipnot: Çay-kahveye eklenen şeker, krema, şurup ve süt tozu gibi içerikler gizli kalorilerdir ki ne kadar çok çay kahve içerseniz bu içerikler de katlanarak artacaktır, bu noktayı da mutlaka atlamamak gerek bizden söylemesi 

 

  • Öğle yemeklerinde fast fooda düşüyorum diyorsanız:

İlk olarak buna sebep olan faktörü bulmakta yarar var, neden öğle yemeklerinde sık sık fast food tüketme durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz? İş yerinde menüde sevmediğiniz yiyecekler olduğundan başka alternatif olmadığı için mi, yoksa daha farklı bir durum mu? Bunu kontrol edebilmek için yayınlanan menüleri takip edip kendinize haftalık bir plan çıkarabilirsiniz. Tüketmekten hoşlanmadığınız günleri belirleyip o günler için yanınızda yemek getirerek hazırlıklı gelebilirsiniz, haftada 1 gün dışarda tüketmek gibi kendinize kural koyarak sınırlandırabilirsiniz ya da o hafta birden fazla dışarıda yemek durumunda kaldığınızda dışarıda ızgara et/tavuk/köfte, salata, çorba gibi daha dengeli ve sağlıklı alternatifleri tercih edebilirsiniz. Seçim ve kontrol sizin elinizde!

 

  • Öğleden sonra uykum geliyor, içim bayılıyor, çalışmakta zorlanıyorum diyorsanız:

3. maddeye geri dönmekte yarar var. Öğle yemeğinde tükettiğiniz yüksek karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler öğle sonrası kan şekeri dengesizlikleri, vücutta yorgunluk, dikkatsizlik, konsantrasyon kaybı oluşturabilir. Bunu önlemek için kompleks karbonhidratlardan ve proteinden zengin, sağlıklı yağlar içeren bir ana öğün tercih edilmesi daha enerjik hissetmek için daha uygun olacaktır.

 

  • Toplantılarda, molalarda elim hep abur cubura gidiyor diyorsanız:

Acaba vücudunuz enerjiye ihtiyaç duyuyor olabilir mi? (Doğru enerji kaynaklarına tabi ki.)  Örneğin öğle yemeğini 12.30’da tüketmiş birinin 19.30’da akşam yemeği tüketebileceğini düşündüğümüzde bu uzun saat aralığından acıkmak, bir şeyler atıştırma isteğinin oluşması çok normal. Bu durumda kurtarıcımız elimizin altında bulunan sağlıklı ara öğün alternatifleri! Belki yanımızda getirdiğimiz veya öğle yemeğinden sakladığımız taze bir meyve, çiğ kuruyemişler, kuru meyveler, tahıllı krakerler, süt ürünleri gibi ya da kendi yaptığımız yulaflı kuruyemişli barlar gibi sağlıklı atıştırmalıklar ile bir mola vermek kesinlikle iyi olacaktır. Yine toplantı masalarında yer alan kurabiye vb. basit şeker içeren atıştırmalıkları kuru meyve, çiğ kuruyemiş gibi daha sağlıklı alternatifler yer değiştirmek de dönüşümün bir başlangıcı olabilir. Bir yerden başlamak gerek değil mi?