Diyetlif Hareketsiz yaşam ve yüksek kalorili beslenmenin kilo problemine neden olduğu bir gerçektir. Kilo kaybı için beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ve hareketliliğin artırılması gibi yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması konusunda ortak bir görüş olsa da beslenme açısından hangi metodun en etkili olduğu konusu hala tartışmalıdır. Ketojenik diyet, zayıflama amacıyla başvurulan ve bu konuda en çok sorgulanan diyet modellerinden birisidir.
Ketojenik diyet yüksek yağ ve çok düşük oranda karbonhidrat içeren bir diyet modelidir. Epilepsi gibi medikal durumlarla baş etmek için yardımcı bir diyet olmasına rağmen günlük yaşamda daha çok zayıflamak isteyen bireylerin başvurduğu bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Ketojenik diyette amaç, karbonhidrat alımını çok kısıtlama yolu ile vücudu enerji eldesi için vücut yağlarına yöneltmektir. Karbonhidrat yokluğunda vücut yağları keton cisimcikleri denilen bileşenlere dönüşürler. Bu keton cisimcikleri karbonhidrat yokluğunda enerji için kullanılmaya başlarlar. Vücutta karbonhidrat olmadığı için kan şekeri ve insülin seviyeleri düşer, kan şekeri ve hormon dengesi sağlanır. Ayrıca yağları enerji yerine kullanmak, yine enerji gerektiren bir işlem olduğundan daha fazla enerji harcanması oluşur. Bunlara ek olarak tüketilen protein ve yüksek yağ daha fazla tokluk sağlar. Böylelikle bireyin kilo vermesi de kolaylaşır. Bu diyette günlük alınan karbonhidrat miktarı 20-50 gramın altında olmalıdır. Diyette avokado, et, balık, yumurta, peynir, krema, zeytinyağı, tereyağı, yağlı tohumlar ve kabuklu yemişler kullanılmaktadır. Ekmek, tahıllar, kurubaklagiller, undan yapılmış her türlü besin yasaklı besinlerdendir. Aşırı proteinli besinlerin tüketiminden ise keton oluşumunu engelleyeceğinden kaçınılmalıdır.
Ketojenik diyet günümüzde zayıflamak isteyen bireylerin sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir. Belirli bir diyet modelinden ziyade bireyin kilo kaybetmesi için kalori kısıtlaması yapılması yeterli olmaktadır. Kalori kısıtlaması yapıldığında besin kaynağını karbonhidrat yerine yağ olarak kullandığınızda bile kilo kaybı desteklenmektedir. Dolayısıyla ketojenik diyet ile zayıflamak elbette ki mümkün. Araştırmalar ketojenik diyetin uygulanmaya başlandığı ilk dönemlerde geleneksel diyetlere göre daha hızlı kilo kaybını desteklediğini göstermektedir. Ancak bu etkinin zamanla kaybolduğu da bilinmelidir.
Ketojenik diyetin bazı yan etkileri de vardır. Bu diyetle az miktarda diyet lifi alındığından bireyde kabızlık görülebilir, bazı vitamin ve mineral seviyelerinde yetersizlik oluşabilir, böbrek taşı oluşumu meydan gelebilir ve baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi durumlar oluşabilir. Diyetin uzun vadedeki etkileri ise bilinmemektedir. Ayrıca besin kısıtlılığı nedeniyle ketojenik diyetin uygulanması ve uzun süre sürdürülmesi oldukça zordur. Kiloda dalgalanmalara neden olan yo-yo diyet uygulamalarının ölüm riskini artırdığı bilindiğinden bu tarz kısa süreli diyetler yerine daha sürdürülebilir diyetlerin tercih edilmesi sağlık açısından daha yararlı olacaktır.
