Sarımsak
- Sarımsağın etkisinden sorumlu kimyasal maddeler allisin, allilik sülfitler gibi organosülfür bileşikleridir.
- Soğan ve sarımsakta bulunan allilik sülfitler bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Karsinojenlerin vücuttan atılımını arttırır.
- Tümör hücre çoğalmasını baskılayan enzimleri uyarır ve serum kolesterol düzeylerini azaltır.
- Çin’de geniş bir grupta yürütülen bir vaka-kontrol çalışması, soğan ve sarımsak tüketimi ile mide kanseri gelişme riski arasında ters bir ilişki olduğunu göstermiştir. Yine sarımsakla ilgili kırk bin menopoza girmiş kadınla yapılan bir çalışmada sarımsak tüketiminin kolon kanserine karşı koruyucu olduğu bulunmuştur.
Üzüm
- Vücudu enfeksiyonlara karşı korur.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- İçerdiği resveratrol maddesi ile kanser oluşumuna doğru giden hücre değişimlerini bloke etmekte ve istenmeyen dokuların vücutta oluşmasını engellemektedir.
- Üzümleri çekirdekleri ile birlikte çiğneyerek yemek gerekir. Böylece A ve E vitaminleri ile omega-6 yağ asitleri ve proantosiyanidin olarak isimlendirilen polifenollerden de yararlanılır. Bu bileşikler kan, deri ve beyin ile ilgili önemli yararlar sağlarken, çekirdeklerdeki proantosiyanidinler kanser ve iltihap mekanizmasını durdurmaktadır.
Domates
- Karotenoidlerden biri olan likopen domateste bulunan vitamin A benzeri bir bileşik olup prostat, meme, sindirim sistemi, mesane, deri ve serviks kanseri riskini azaltmaktadır.
- En güçlü antioksidanlardan olan likopen, hücrenin kritik öneme sahip yapılarından olan lipitler, lipoproteinler ve DNA’yı hasara karşı korur.
- Likopen DNA hasarı ve kanserin sebebi olduğu serbest radikaller için çöpçü gibi çalışır.
- Pankreas, kolon, rektum, yemek borusu, ağız boşluğu, meme ve rahim kanserleriyle ilgili koruyucu etkisi de bulunmuştur.
- Giovannucci’nin likopen ile ilgili yapılmış 72 araştırmayı incelediği meta-analizinde, çalışmaların 57’sinde domates tüketimi ile düşük kanser riski arasında ilişki olduğunu bildirmiştir.
Brokoli, karnabahar ve lahana
- İçerdikleri glukozinolatlar ile hücresel DNA zedelenmesini baskılayan veya bloke eden enzimleri tetiklerler.
- Tümör büyüklüğünü ve östrojen benzeri hormonların etkinliğini azaltırlar.
Keten tohumu
- İçerdiği lignan sayesinde sindirim sisteminde bulunan bakteriler ile etkileşime girerek östrojen bağımlı bazı tümörlerin gelişmesini önler.
- 10 gr keten tohumu tüketilerek meme kanseri riskinin azaltılabileceği bildirilmiştir.
Çay, çikolata ve kırmızı şarap
- Antioksidan özellikteki bu bileşikler kanser ve koroner kalp hastalığı riskini azaltmaktadır.
- Biyolojik etkileri arasında serbest radikallerin ve metallerin vücutta etkisiz hale getirilmesi de vardır.
- Japon kadınlarında günde beş bardak ya da daha çok çay içilmesinin evre I ve II meme kanseri tekrarlarını azalttığı gösterilmiştir. Çaydaki katekinler kanser ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır.
Muazzez Defne Yıldırım 