glutensiz diyet

Glutensiz diyetleri kimler uygulamalı?

Glütensiz diyet, buğday ve arpa gibi glüten içeren ürünlerin yer almadığı bir diyet modelidir. Günümüzde glütensiz beslenme medya tarafından sağlıklı ve etkili bir zayıflama metodu olarak gösterilmektedir. Ancak bilimsel çalışmalara göre glütensiz beslenme bir zayıflama metodu değil, glütene hassasiyeti olan kişilerin uygulaması gereken bir tedavi şeklidir.

Glütensiz beslenme, 1940’larda Hollandalı doktorların çölyak hastası olan çocukların diyetinden buğdayı çıkarması ile ortaya çıkan bir diyet modelidir. Glütensiz beslenmede buğday, arpa, çavdar, makarna, bulgur gibi glüten içeren tüm ürünler ve hazırlanışında bu ürünlerin kullanıldığı tüm gıdalar diyetten çıkarılır. Bunlar yerine diyette glüten içermeyen pirinç, mısır, işlenmemiş et/tavuk/balık, taze sebze ve meyveler kullanılır.

Glütensiz beslenme glütene karşı hassasiyeti olan başta çölyak hastaları olmak üzere çölyak olmayan glüten intoleransı, irritabl bağırsak sendromu ve otizm gibi rahatsızlıklarda kullanılması gereken bir tedavi metodudur. Çölyak hastalığında glüten içeren ürünlere vücudun bağışıklık sistemi anormal bir yanıt oluşturur. Bu durumda çölyak hastası olan kişiler glüten içeren bir ürün tükettiğinde karın ağrısı, kusma, ishal, kansızlık, çocuklarda gelişim sorunları ve artrit gibi şikayetler yaşamaya başlarlar.Çölyak hastalığında ayrıca ince bağırsakta iltihap oluşumu gerçekleşir ve bağırsağın yapısında bozulmalar meydana gelir. Bağırsaktaki bu bozulmalar neticesinde de besinlerin emiliminde sorunlar oluşmaya başlar. Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyet uygulamaktır. Bu diyet metodu ile çölyak hastası olan kişilerin diyetlerinden glüten çıkarılarak bağırsaktaki iltihabın düzelmesi amaçlanır. Bazı çölyak hastaları çok küçük bir miktar glütene karşı tolerans gösterebilirken, bazı çölyak hastaları glüten içeren bir gıdayı yanlışlıkla yediğinde yine semptomları yaşamaya başlar.

Çölyak hastalığına ek olarak çölyak olmayan glüten intoleransı, irritabl bağırsak sendomu ve otizm gibi durumlar da glütensiz diyet uygulaması gerektirir. Çölyak olmayan glüten intoleransında kişinin semptomları çölyak hastalığı kriterlerine uymaz ancak kişi glüten içeren ürünler yediğinde sindirim sisteminde birtakım sorunlar ile karşılaşır. Kişinin diyetinden glütenin çıkarılması ile bu durumlar düzelir. İrritabl bağırsak sendromu ise kalın bağırsağı etkileyen bir rahatsızlıktır.

Karında kramp, ağrı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık ya da her ikisini de içeren semptomlar ile kendini gösterir. Tedavide semptomların giderilmesine yönelik ilaçlarla birlikte glüten gibi bazı besinlerin diyetten çıkarılması da oldukça etkili olmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda irrittabl bağırsak sendromu olan kişilerin diyetinde glüten çıkarıldığında semptomlarda gerileme olduğu, glütenin tekrar diyete eklenmesiyle semptomların ağırlaştığı gözlemlenmiştir.

Otizm ise sosyal iletişim ve etkileşimlerde sürekli eksiklik, kısıtlı ilgi alanı ve aktiviteler, tekrarlayıcı davranışlarla karakterize nörogelişimsel bir hastalıktır. Son yıllarda hastalığın oluşumunda bağırsaktaki geçirgenliğin artması ve glütenin kan dolaşımına ve merkezi sistemine karışması da bir neden olarak düşünülmektedir. Glütensiz diyet uygulanan otizm hastalarında iletişim ve sosyal etkileşimde iyileşmeler olduğu görülmüştür.

Sonuç olarak, glütensiz beslenme bir zayıflama metodu değildir. Glütensiz beslenme çölyak hastalığı tedavisinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Ayrıca çölyak olmayan glüten intoleransı, irritabl bağırsak sendromu ve otizm gibi rahatsızlıklarda semptomların iyileşmesine yardımcı bir tedavi yaklaşımıdır.