fibromiyalji ve beslenme yaklaşımı

FİBROMİYALJİ VE BESLENME YAKLAŞIMI

Fibromiyalji Nedir?

Tıbbi tedavisi ve etiyolojisi tam olarak bilinmeyen fibromiyalji 1970’lerde tanımlanmıştır. Yaygın ağrı durumu ve beraberinde getirdiği yorgunluk, uyku bozuklukları, depresyon, anksiyete, bilişsel bozukluklar, baş ağrıları, bel ağrıları, huzursuz bağırsak sendromu benzeri semptomlar, kronik yorgunluk sendromu, romatoidartrit, sistemik lupus ve osteoartrittir. Fibromiyalji, eşliğindeki pek çok semptomla birlikte yaşam kalitesini önemliölçüde etkileyen ve günlük aktiviteyi sınırlayan bir hastalıktır.

Fibromiyalji Görülme Sıklığı Nedir?

Çalışmalar, %5’e varan bir görülme sıklığı olduğunu belirtmesine rağmen fibromiyalji sıklığının %1-2 oranında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise 20-64 yaşları arasında bulunan kadınlarla yapılan bir çalışmada fibromiyalji görülme sıklığı %3,6 bulunmuştur. Kadınların daha sıklıkla fibromiyalji tanısı aldıkları bildirilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalarda hastalarda fiziksel durumun psikolojik duruma göre daha yüksek düzeyde olumsuz etkilendiği bulunmuştur.

Fibromiyalji Tedavisi Nasıl Olur?

Tanı alan bireylerde psikolojik semptomların sıklıkla görülmesi sebebiyle antidepresan tedavisi sıklıkla tercih edilmektedir. Genel anlamda ilaç tedavisi, hafif aerobik egzersiz ve bilişse davranışçı terapi fibromiyalji tedavisinde önemli bir rol oynayan etmenlerdir.

Fibromiyalji tedavisinde, ilaç tedavisi dışında birçok alternatif yolun kullanılabildiği bilinmektedir. Aerobik egzersizler, bilişsel davranışçı terapi, hasta eğitimi, akupunktur, hipnoterapi, besin desteği kullanımı ve ozon terapisi uygulanan tedavilerden bazılarıdır. Fibromiyalji tanısı almış bireylerde görülen semptomlardan olan yorgunluk ve bilişsel hasar gibi bulgular da azaltılmaya çalışılmaktadır.

Fibromiyaljide Beslenme Yaklaşımı Nasıl Olmalıdır?

Oksidatif strese sebep olan inflamatuar sitokin oluşumu fibromiyalji sebeplerinden birisi olarak değerlendirilebilmektedir. Oksidatif stres ve inflamasyon düşünüldüğünde antioksidanlardan zengin beslenmenin fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Ayrıca vejetaryen veya vegan diyetin fibromiyalji semptomlarını azalttığı yönünde çalışmalar bulunmaktadır. Düşük tuz içerikli ve çiğ sebzelerden zengin vegan diyeti 18 fibromiyalji hastası tarafından 3 ay boyunca uygulandığında görülen değişimler araştırılmıştır. Çalışmada, fibromiyalji tanısı almış 15 bireyden oluşan kontrol grubu karışık diyet tüketmeye devam etmiştir. Çalışmanın sonucunda, vegan diyet uygulamasının fibromiyalji semptomlarını azaltıcı etkisinin olduğu bulunmuştur.

Glutensiz diyet, FODMAP diyetleri ile ilgili yapılan metaanalizlerde fibromiyalji üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çalışmalar bulunsa da fibromiyalji tedavisinde yer almasıyla ilgili yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bir çalışmada gastrointestinal semptomlar gibi gluten duyarlılığını ve fibromiyalji semptomlarının şiddetini azaltmada glutensiz bir diyetin bir kalori kısıtlı diyetle etkinliğini karşılaştırılmış, 6 ay boyunca randomize bir klinik çalışmada 75 hasta değerlendirilmiştir. Her iki diyet modifikasyonu da fibromiyalji etki anketi ile ölçüldüğü üzere iyileştirmede başarılı olsa da, glutensiz diyetin üstün olduğu kanıtlanmamıştır. Glutensiz diyetin faydası olsa da, tüm fibromiyalji hastalarına genelleştirilmemesi gerektiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Bir kalori kısıtlı diyet ve buna bağlı kilo kaybı benzer faydalara sahip olabileceği gösterilmiştir.

Yapılan çalışmalarda fibromiyalji hastalarının D vitamini, demir mineralinin yetersiz olduğu, fibromiyalji görülme durumunu artırdığı ve semptomları üzerinde olumsuz etki bulundurduğu gösterilmiştir. Ayrıca fibromiyalji tanılı hastalarda iyot eksikliğinin önlenmesi tiroid fonksiyonları açısından son derece önemli olduğu belirtilmiştir. Selenyum, çinko ve magnezyum gibi mikro besin öğeleri antioksidan özellikleriyle fibromiyalji patofizyolojisinde önemli rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalarda çelişkili sonuçlar bulunmakla birlikte fibromiyalji tanılı hastalarda bu üç mikro besin öğesinin yetersizliğine rastlanabilmektedir.

Sonuç olarak fibromiyalji tanısı almış bireylerde yaşam kalitesinin önemli düzeyde azalması sebebiyle uygulanan tedavide yaşam kalitesini arttırmaya yönelik yaklaşımlar geliştirilmektedir. Umut vaat eden farklı diyet uygulamalarının fibromiyalj semptomlarında sağlayacağı gelişmelerin değerlendirildiği pek çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Sağlıklı ve zinde günler dileriz

Diyetlif