Ayşenur Akdeniz Dünyadaki yetersiz beslenen ve aç kalan insanlara dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 16 Ekim 1945’teki kuruluş yıldönümü her yıl 150’den fazla ülkede Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor. Yiyeceğin insanın temel ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Dünya çapındaki herkesin sağlıklı beslenebilmesi, güvenli gıdaya ulaşabilmesi, açlığın arkasında yatan sorunlar hakkında farkındalık oluşturulması, tüm doğal kaynakların gelecek nesiller için sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiği bir dünya için çalışmayı hedefliyor.
Dünya çapında 820 milyondan fazla insan yetersiz beslenmeden muzdarip oluyor ve her yıl 5 milyon çocuk yetersiz beslenme kaynaklı nedenlerden dolayı ölüyor. Buna karşın 672 milyon insan obezite ile mücadele ediyor ve 1,3 milyar insan da fazla kilolu sınıfında yer alıyor. 1990 yılından bu yana açlıkla mücadelede iyi bir ilerleme kaydedildi ve aç kalan insanların sayısı 200 milyonun üzerinde azaldı. Fakat günümüzdeki rakamlar hala çok şey yapılması gerektiğini gösteriyor. Dünya’da her gün israf edilen gıdalar, açlıkla mücadele eden insanları 4 kere doyurabilecek miktarda olması, durumun ne kadar acı verici olduğunu özetliyor. Bu konuda her biriminize büyük görevler düşüyor.
Evde İsrafı Nasıl Önleyebiliriz?
Tüketeceğiniz kadar gıda maddesi alın. Dünyada her 3 tabaktan 1’i israf ediliyor. Sadece Türkiye’de günde yaklaşık 5 milyona yakın ekmek çöpe gidiyor. Yılda yaklaşık 26 milyon ton gıda maddesi israf ediliyor. Alacağımız basit önlemler bile bu israfın önüne geçmede çok önemli. Markete giderken eksikler listesi yapmak, yapacağımız yemekler için taslak bir menü oluşturup ona göre alışveriş yapmak, besinleri uygun koşullarda saklayıp pişirmek, yiyeceğimiz kadar yemek pişirmek gıda israfının önüne geçmemize yardımcı oluyor. Herhangi bir nedenden dolayı fazla gıda alındıysa da uygun besin saklama yöntemleriyle saklamamız gerekiyor. Saklayamıyorsak ihtiyacı olan birisiyle yemeğimizi paylaşabilir, sokak hayvanları için de bir kap besin ayırabiliriz.
Geri Dönüşüme Katkıda Bulunun
Doğal kaynakların hızla tükendiği bilinen bir gerçek. Bu nedenle geri dönüşüme daha çok katkı sağlamalıyız. Kâğıt, karton ve pet ambalajlar, bitkisel atık yağlar ve elektrik-elektronik atıklarının hepsi geri dönüştürülebiliyor. Geri dönüşebilen atıkları uygun alanlarda depolamak çöpe atmamak, doğayı, böylelikle gıdalarımızı korumaya katkı sağlıyor.
Bir Tohum Ekin
Üretime katkıda bulunmak gıda kaynaklarının hızla azaldığı bu dünyada yapabileceğimiz en iyi önlemlerden biri. Bir toprak parçası varsa orada ekim yapmak ya da imkân varsa balkonda saksıda maydanoz, nane gibi ihtiyacı karşılayabilecek sebzeleri yetiştirmek, fazlasını komşumuzla paylaşmak bile üretime katkıda bulunmamıza fayda sağlıyor.
Yerli Üretimi Destekleyin
Tarıma daha çok destek sağlamak çiftçimizin köyden kente göç etmemesi için de büyük önem taşıyor. Kaybolmaya yüz tutmuş ürünlerimizin üretiminin arttırılması, çeşitliliğin desteklenmesi, kendi tohumunu üretebilen daha çok çiftçimizin olmasına katkı sağlanması da gerekiyor. Lokal üreticilerin desteklenmesi, çiftçilerimizin tarıma küsmemesi için de yerli malı ürünleri tercih etmemiz gerekiyor. Böylelikle ülke ekonomisine de katkı sağlamış oluyoruz.
Mevsimsel Beslenmeye Özen Gösterin
Mevsimi dışında üretilen tüm gıdalarda ilaç ve kimyasal kullanım sıklığı artıyor. Ayrıca mevsimi dışında üretilen sebzelerin hem vitamin ve mineral oranı çok düşük hem de daha pahalı oluyor. Aslında bu da bir çeşit gıda israfıdır. Hem ekolojik dengeyi hem sağlığımızı korumak için mevsimine uygun beslenme de büyük önem taşıyor.
Sağlıklı ve zinde günler dileriz
Diyetlif
